English Turkish military
SIDELAY : English Turkish military
KENAR AYARLAMASI:Baskı makinesindeki kağıdın genişlik ayarını yapan parçası
SIDESLIP : English Turkish military
YANA KAYIŞ:Bir uçağın, uçuşta, yana doğru kayarak yaptığı manevra. Bu uçağın hatalı şekilde kayış yapmasından ileri gelir. Kayış hareketi, özellikle hava mukavemetinin uçak gövdesine yapacağı karşı koyma tesirinden faydalanmak suretiyle irtifa kaybetmek için yapılır
SIDEVIEW : English Turkish military
UÇAĞIN YANDAN GÖRÜNÜŞÜ:Bak. "passing flight"
SIDEWINDER : English Turkish military
Nükleer başlık taşımayan, katı yakıtlı ve enfraruj ısıya karşı hassas, havadan-havaya atılan roket. AIM-9 olarak adlandırılır
SIDING : English Turkish military
RAMPA HATTI:Genellikle, yükleme ve boşaltma bölgesine giden ve bir ana veya şube demiryolu hattından ayrılan kısa hat
SIEGE WARFARE : English Turkish military
MUHASARA MUHAREBESİ:Taarruz eden bir kuvvetin, kuvvetli bir şekilde hazırlanmış bir mevkii veya mevzii, kısmen veya tamamen kuşatarak, bombardıman ve sistemli kısa kısa ilerlemelerle yaptığı yıpratıcı muharebe şekli
SIGHT : English Turkish military
NİŞAN ALMAK, TEVCİH ETMEK:Bir hedefe veya nişan noktasına bir silahla nişan almak veya optik bir cihazla bir silahı hedefe tevcih etmek. Bak. "aim"
SIGHT BASE : English Turkish military
NİŞANGAH KAİDESİ, NİŞAN TERTİBATI KAİDESİ:Bir silah nişan tertibatına mahsus mesnet
SIGHT BLADE : English Turkish military
ÇUBUK ARPACIK:Bazı ateşli silahlarda arpacık olarak kullanılan ince, yassı madeni çubuk
SIGHT BRACKET : English Turkish military
NİŞANGAH YATAĞI, NİŞAN TERTİBATI YATAĞI:Çıkarılıp takılabilen bir nişan tertibatını, bir silaha takıldığı zaman tutmaya yarayan parça
SIGHT COVER : English Turkish military
NİŞANGAH MAHFAZASI, NİŞAN TERTİBATI MAHFAZASI:Sarsıntı veya darbelerden ayarının bozulmaması için nişan tertibatı etrafına tespit edilen koruyucu madeni mahfaza
SIGHT DEFILADE : English Turkish military
SÜTRE YÜKSEKLİĞİ:Tepe vs. gibi bir engel vasıtasıyla, bir cismi veya mevzii düşman gözetlemesine karşı gizleyen düşey mesafe
SIGHT EXTENSION : English Turkish military
İLAVE NİŞANGAH AYAĞI:Bir nişan tertibatının kaide veya hamilini daha iyi ve engelsiz bir görüş sağlamak maksadıyla kaldıran bir parça
SIGHT LEAF : English Turkish military
NİŞANGAH LEVHASI:Bir nişangahın, kaldırılıp istenilen mesafeye göre ayarlanan ve kullanılmadığı zaman yatırılabilen, bir menteşe üzerinde müteharrik parçası
SIGHT RADIUS : English Turkish military
GEZ-ARPACIK MESAFESİ:Bir silahın gezi ile arpacığı arasındaki mesafe
SIGHTING : English Turkish military
GÖRME, GÖZ TEMASI:Fiili göz teması. Radar ve sonar temasları gibi temaslar bunun kapsamına girmez. Ayrıca bakınız: "contact report"
SIGHTING ANGLE : English Turkish military
NİŞAN AÇISI:Bir bombardımanda nişan hattının hedefleme noktası ile dikey arasındaki açı
SIGHTING BAR : English Turkish military
NİŞAN ALMA TAHTASI:Büyütülmüş gez ve arpacığı, göz deliği ve hareket ettirilebilir bir hedefi bulunan tahta bir alet. Bu alet, erleri hafif ateşli silahlarda doğru nişan almada yetiştirmek için kullanılır. Göz deliği, öğrenciyi, gözünü uygun durumda tutmaya mecbur eder. Gez ve arpacık büyük olduğu için, nişan hataları gayet açık görülür
SIGHTING DISK : English Turkish military
NİŞAN KEPÇESİ:Bir sapı ve ortasındaki bir delik etrafında boyanmış küçük bir yuvarlak hedef noktası bulunan, kalın mukavva veya madeni disk. Kepçe; tespit edilmiş bir silahla birlikte, nişan eğitiminde kullanılır. Tüfek gerisindeki öğrenci, kepçe ortasının nişan hattı ile bir istikamete geldiğini kabul ettiği ana kadar öğretmen kepçeyi nişan levhası üzerinde gezdirir. Öğrencinin verdiği işaret üzerine noktayı işaretler. Bu şekilde yapılan üç noktalama bir nişan üçgenini (aiming group) veya (shot group) meydana getirir
SIGHTING SHOT : English Turkish military
NİŞAN KONTROL ATIMI:Nişangahların doğru olarak ayarlanıp ayarlanmadığını kontrol için atılan deneme atımı
SIGN OFF : English Turkish military
MUHABERE BİTTİ !:Bir haber göndermenin sona erdiğini belirten haberleşme işareti
SIGNAL : English Turkish military
SİNYAL, MUHABERE:
Elektronikte, gönderilmiş herhangi bir elektriki impals.
Sinyal; harekat açısından; metni, anlamları, önceden tespit edilmiş bir veya daha çok harfi kelime, muhabere flamaları, göze hitap eden işaretler veya özel seslerden ibaret ve görerek, sesle ya da elektrikli araçlarla gönderilen mesaj tipi
SIGNAL AREA : English Turkish military
SİNYAL BÖLGESİ:Havaalanı üzerinde yer sinyallerinin teşhiri için kullanılan bir saha
SIGNAL AXIS : English Turkish military
MUHABERE MİHVERİ:Üzerinde, kıta intikali süresince bir birliğin ilk ve muhtemel müteakip komuta yerlerinin bulunduğu hat veya yol. Arazide, muharebe birliklerini ve muharebe birliklerinden geriye mesajların gönderildiği ana yol
SIGNAL CENTER : English Turkish military
MUHABERE MERKEZİ:Kara Ordusu tarafından sahrada işletilen ve haberleşme merkezlerinden telefon santral merkezi ve ilgili muhabere haberleşme araçlarının bulunduğu kombine muhabere haberleşme tesisleri
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani