English Turkish military
SPLASH SCALE : English Turkish military
ŞEBEKE TAKSİMATI:Bir gözetleme aleti üzerinde bulunan ve mermi vuruş noktasının hedeften sapma miktarını gösteren tertibat
SPLASHED : English Turkish military
DÜŞTÜ !:Bir hava önlemesinde; "Düşman uçağı düşürüldü" anlamında bir kod. (Numara ve model takip eder)
SPLINTERPROOF COVER : English Turkish military
PARÇA EMNİYETLİ SÜTRE:Bak. "light elephant steel shelter"
SPLINTPROOF SHELTER : English Turkish military
PARÇA EMNİYETLİ SIĞINAK:Piyade ve makinalı tüfek mermilerine, tahrip danesi parçalarına ve el bombalarına karşı emniyetli olan; 3 inç (
62 cm) veya daha küçük çaptaki mermilerin tam isabetine dayanamayan sığınak. Bak. "shelter"
SPLIT CAMERAS : English Turkish military
BİNDİRMELİ KAMERA:Birbirine nazaran sabit bir açıdan bindirilerek uçağa monte edilmiş iki. kameradan oluşan bir montaj. Bak. "fan cameras"
SPLIT PAIR : English Turkish military
AYRI ÇİFT:Bak. split "vertical photograph"
SPLIT TRAIL : English Turkish military
ÇATAL KUNDAK:Açılıp kapanabilir şekilde imal edilmiş iki koldan mürekkep bir kundak tipi. Bak. "trail"
SPLIT VERTICAL PHOTOGRAPHY : English Turkish military
AYRILMIŞ DİKEY FOTOĞRAF:Küçük kenarlı bir görüntü elde etmek için bir sağa birde sola dikey açıda yerleştirilmiş iki kameradan aynı anda alınan fotoğraflar
SPLIT-UP : English Turkish military
AYIRMAK, İKİYE BÖLMEK:Bak. "break-up"
SPOIL : English Turkish military
KAZI TOPRAĞI:Siper, hendek vs. kazılardan çıkarılıp arazi üzerine atılan toprak
SPOILING ATTACK : English Turkish military
BOZUCU TAARRUZ:Bir düşman taarruzunu, düşman tarafından düzenlenir veya kıtalar toplanırken ağır bozguna uğratmak maksadıyla yapılan taktik bir manevra. Harekat, düşmanın taarruz mevzilerine, savunmadaki zırhlı birlikler tarafından yapılır
SPOILING ATTACK (NATO) : English Turkish military
BOZUCU TAARRUZ:Bir taarruz için hazırlık yapmakta veya taarruz oluşturmakta olan düşmanın hareketini bozmak için yapılan taktik bir manevra
SPOKEN LANGUAGE MANUALS : English Turkish military
PRATİK YABANCI DİL TALİMNAMELERİ:Kara Kuvvetleri tarafından yayımlanan yabancı dil öğretim talimnameleri. Bunlar; özellikle, konuşma diline önem vererek, çeşitli yabancı dillere ait pratik temel ve tekamül derslerini ihtiva eder
SPOKING (RADAR) : English Turkish military
YANSIMA:Dönen zaman bazının radar ekranındaki periyodik flaşları
SPONSON : English Turkish military
TELSİZ VE CEPHANE YERİ:Bir tank gövdesinin yan tarafında bulunan ve cephanenin depolanması veya telsiz cihazı ya da silahların konması için faydalanılan genişçe boşluk
SPONSOR : English Turkish military
YÜKÜMLÜ:Bakmakla yükümlü olduğu kişiler olan sivil veya askeri şahıs
SPONSOR (EXERCISE) : English Turkish military
TATBİKATI YAPTIRAN KOMUTAN:Özel bir tatbikatı tasarlayan veya kendi karargah heyeti ya da bir ast karargah tarafından planlanıp icrasını emreden komutan
SPOOF : English Turkish military
ALDATMA:Bir düşmanı yanıltan ve taktik hatalar işlemesine neden olan elektronik harp tedbirleri
SPOOFER : English Turkish military
Bir hava önlemesinde "elektronik veya taktik aldatma tedbirleri kullanan bir temas" anlamında terim
SPORTING GUN : English Turkish military
UZUN NAMLULU AV TÜFEĞİ:30 inç (
2 cm.) boyunda uzun menzilli bir namlusu bulunan av tüfeği. Bak. " riot gun" ve "skeet gun"
SPOT : English Turkish military
DEĞERLENDİRMEK, YERLEŞTİRMEK:
Atış tanzim için gerekli bilgileri vermek, atımların hedefe nazaran inhiraf miktarını gözetleme yaparak tespit etmek.
Uygun bir yere yerleştirmek. "adjustment of fire"
SPOT CHECK : English Turkish military
KISMİ MUAYENE:Bütünün durumunu tespit etmek maksadıyla, birçok madde, parça, teçhizat veya personelden birkaçının muayenesi
SPOT DIRECTION : English Turkish military
TRAFİK DÜZENLEME NOKTASINDA KONTROL, NOKTA KONTROLÜ:Yol trafik kontrolünde, trafiğin bir yol kavşağı gibi belirli bir noktadan idare edilmesi
SPOT ELEVATION : English Turkish military
NOKTA RAKIMI:Harita veya şema üzerinde yüksekliği belirtilen bir nokta
SPOT HEIGHT : English Turkish military
NOKTA RAKIMI, RAKIM:Harita üzerinde, bir noktanın bir başlangıç yüzeyinden yüksekliğini gösteren, basılı rakam. Buna (spot elevation) da denir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani