Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
SSN : English Turkish military

Bak. submarine

STAB ALLOY : English Turkish military

İSTİKRARLI ALAŞIM:Zırh delici harp malzemesi için kinetik enerjili delicilerde kullanılmak üzere diğer metallerle birlikte yüksek yoğunlukta azaltılmış uranyumdan yapılan metal alaşımları gösterir. Titanyum veya molibdenum gibi çeşitli metaller bu amaç için kullanılır. Bu çeşit metallerin düşük radyoaktivitesi olup sağlığa önemli bir zararları yoktur

STABILITY : English Turkish military

İSTİKRAR, DENGE SAĞLAMLIĞI:Dengeli bir durum. Bir araç veya uçağın dengesi veya düz duruma dönme temayülü

STABILITY AUGMENTATION FEATURE : English Turkish military

İSTİKRAR ARTIRMA ÖZELLİĞİ:Bir uçuş kontrol sisteminde, uçağın kısa zamanlı istikrar özelliklerini otomatik olarak artıran alet

STABILIZATION : English Turkish military

İSTİKRAR:Bak. fin stabilization" ve "spin stabilization"

STABILIZATION-FUND : English Turkish military

FİYAT İSTİKRAR FONU:Stabilizasyon için ayrılan veya bu yolla toplanan para

STABILIZED FRONT : English Turkish military

İSTİKRARLI CEPHE, STABİLİZE CEPHE:Muharebe unsurları derin bir saha içinde yayılan ve yanları diğer kıta ve kuvvetli engellerle örtülüp muhafaza edilen kuvvetli savunma hattı. Bu hat, genel olarak siperlerle tahkim edilmiştir

STABILIZED PLATFORM : English Turkish military

DENGELİ PLATFORM:Tam atalet güdüm sisteminin, üç ivme ölçme aletini, tesirsiz sahaya (inertial space) nazaran, sabit vaziyette tutan komple yalpa çerçevelerinden (gimbal frames) ibaret ana parçası. İvme ölçme aletleri, üç referans ekseni üzerindeki ivmeleri ölçmek üzere birbirine dikey vaziyette monte edilmişlerdir. Bu ivmeler, uzayda ani hız ve mevki tayin edecek bir kompütere de verilebilir

STABILIZED ROAD : English Turkish military

STABİLİZE YOL:Çöküp çatlamayacak malzemeden yapılan ve iyice sertleştirilen yol

STABILIZED SOIL : English Turkish military

STABİLİZE TOPRAK:Çimento gibi yapıştırıcı bir madde eklenerek sertleştirilmiş toprak

STABILIZED WARFARE : English Turkish military

STABİLİZE HARP HALİ, STABİLİZE HARP:Her iki tarafın mahdut manevra yapacağı harp. Stabilize harbi, mevzi harbi (position warfare) ile karıştırmamalıdır. Siper harbi (trench warfare) stabilize harbin bir çeşididir

STABILIZER : English Turkish military

İSTİKRAR TERTİBATI, STABİLİZÖR:Esas vazifesi bir uçağın istikrarını arttırmak olan satıh. Bu terim, genel olarak, bir uçağın sabit yatay dümen sathının, sabit düşey dümen sathından ayırt etmek maksadıyla kullanılır

STABILIZING FIN : English Turkish military

İSTİKRAR KANATÇIĞI:Bazı mermi ve bombaların kuyruğunda bulunan ve uçuş esnasında dengenin muhafazasına yardım suretiyle, mermi veya bombanın önce burnu ile çarpmasını sağlayan kanatçık

STABILIZING PLANE : English Turkish military

İSTİKRAR SATHI:Bak. "tail"

STABILIZING SLEEVE : English Turkish military

İSTİKRAR TULUMU:Uçaktan atılan bir aydınlatma bombasına eklenen ve bombayı iniş sırasında uygun vaziyette tutmaya yarayan bez tulum

STABLE : English Turkish military

KARARLI (SÜRECELİ), İSTİKRARLI, DEĞİŞMEZ:

STABLE BASE FILM : English Turkish military

STABİLİZE BAZ FİLME:Yüksek daralma veya uzama öncelliği olan bir film çeşidi

STACK : English Turkish military

İSTİF YAPMAK:İkmal maddelerini muntazam ve toplu bir şekilde tertiplemek

STACK ARMS : English Turkish military

TÜFEK ÇAT !:Bu hareketin yapılması için verilen komut

STACKED CHARGE : English Turkish military

ŞİDDETLENDİRİCİ, YEMLEME BARUTU:Barut kesesinin içinde uç uca dizilmiş barut tanelerinden meydana gelen şiddetlendirici yemleme barutu

STACKER : English Turkish military

EL İSTİF MAKİNASI:İkmal maddelerinin, zeminden kaldırılmak suretiyle, elle istif edilmelerini sağlayan mekanik, portatif istif makinesi

STACKING SWIVEL : English Turkish military

ÇATI KANCASI:Tüfek el kundağının namlu ağzı tarafındaki ucunda bulunan menteşeli kanca. Bu kanca sayesinde, bir kaç tüfek bir çatı teşkil edecek şekilde bir araya getirilebilir. Buna kısaca (swivel) da denir

STADIA : English Turkish military

STADYA:Düşey açılar yardımıyla mesafeleri ölçer bir alet. Stadyada, dürbün veya transit mercekleri üzerinde olduğu gibi, düz çizgiler ve çapraz kıllar vardır. Mesafesi ölçülecek noktada bir mira tutulur ve çapraz kılların arasında görülen taksimat adeti, basit bir formülle mesafeye çevrilir

STAFF : English Turkish military

KARARGAH, KURMAY, PERSONEL, KADRO:Emir ve komuta yetkisini kullanmada yardımda bulunmak üzere, özel surette tayin edilmiş veya görevlendirilmiş subaylar. Karargah heyeti; komutan için bilgi toplar, ilerde yapılacak planlama için durumu devamlı surette inceler, hazırlanacak planlar ve verilecek emirler hususunda komutana, kendi inisiyatifiyle veya verilmiş direktifler dahilinde, tekliflerde bulunur, komutanın kararlarını emir haline intikal ettirir ve bu şekilde yayımlanmalarını sağlar; komutanın niyet ve prensiplerine uygun şekilde hareket edilmesini ve bunların başarılı şekilde yerine getirilmesini temin için emirlerin icrasını, verilmiş direktifler dahilinde, murakabe eder. Bak. "Army General Staff", "Army Staff", "combined staff", "general staff", "integrated staff", "joint staff", "parallel staff", "personnel staff"

STAFF AND ADMINISTRATIVE RESERVE : English Turkish military

MÜŞEKKEL İHTİYAT KARARGAH VE İDARİ KISMI:ABD de; Müşekkel İhtiyat Teşkilatının özel karargaha mensup personelden mürekkep kısmı. Bu kısımdaki personel; belirli hizmet dallarından herhangi birine inhisar etmeyen görev yerlerinde vazife görür ve stratejik veya taktik konular dışındaki faaliyetlerin yönetiminde yetiştirilir