Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
STATOSCOPE : English Turkish military

STATOSKOP:Hava basıncını, en küçük değişmelere varıncaya kadar, kaydeden alet. Bu alet, genel olarak, bir uçağın özellikle bir balonun, alçalmasını veya yükselmesini kontrol ve kaydetmede kullanılır

STATUS ANALYSIS : English Turkish military

DURUM ANALİZİ:Manajman analizinin, esas görevlerini yerine getirmede görev unsurlarının hazırlık ve imkanları üzerine yöneltilmiş özel tatbikatı

STATUS BOARD : English Turkish military

DURUM TAHTASI:Hava savunmasında üzerine bütün bataryaların hareket durumları çizilmiş tahta. Bu tahta, hava savunma harekat merkezinde bulunur

STATUS CHART : English Turkish military

PERSONEL DURUM MUHTIRASI:Bir komutanlıktaki askeri personelin gayri resmi muhtırası. Bu muhtıra; askeri personel hakkında mevcut bilgiyi çabuk temin etmek üzere, emir subayı veya personel subayı tarafından dosya halinde tutulur. Özel görevlere personel seçmede, bu muhtıranın büyük değeri olur

STATUS OF LIMITATIONS : English Turkish military

ZAMAN AŞIMI:Bir şahsın ne kadar süre içinde muhakeme edilmesi gerektiğini tespit eden ve o süre hitamından sonra
belirli bazı şartlar dışında- şahıs hakkında kanuni kavuşturma yapılmasını yasaklayan hüküm

STATUS PUNCH CARD : English Turkish military

DELİKLİ PERSONEL DURUM KARTI:Bir erin, makinalı kayıt cihazı tarafından tutulan resmi sicili. Bu kartta, erin tayini ve yeri hakkında bilgiler bulunur. Personelin durumu, kartın kenarına özel bir koda göre yapılmış delikler veya kesintilerle gösterilir

STATUTE MILE : English Turkish military

KARA MİLİ:Bak. "mile"

STAY BEHIND FORCE : English Turkish military

GERİDE BIRAKILAN KUVVET:Geride kalan kuvvet çekildiği ve bölgeyi terkettiği zaman özel bir görev icra etmek üzere mevzide bırakılan kuvvet

STAYBEHIND : English Turkish military

YEDEK:Normal nüfusun olmadığı durumlarda veya düşmanca hareketlere başladığı bir olayda harekete geçirilmek üzere belirli bir ülkede teşkil edilmiş bir ajan veya ajan teşkilatı

STEADY : English Turkish military

Bir hava önlemesinde; "Belirtilen yöndeyim" veya "belirtilen yönümü veya şimdiki yönü acilen düzeltin" anlamında kod

STEADY HOLD : English Turkish military

TÜFEĞE HAKİMİYET:Kabza kavramada silaha hakimiyet

STEADY ON:YAVAÞ - TAMAM ! : English Turkish military

Tank atış komutunun bir kısmı. Nişancı STEADY komutu ile kuleyi yavaş yavaş döndürür. DUR anlamına gelen ON komutu ile döndürüşe son verir. Bak. "on"

STEAMHUMMER : English Turkish military

BUHARLI ŞAHMERDAN:

STEEL HELMET : English Turkish military

ÇELİK BAŞLIK, MİĞFER:Bak. "helmet"

STEEL-ARCH SHELTER : English Turkish military

ÇELİK KEMERLİ SIĞINAK:Bak. "shelter"

STEEP TURN : English Turkish military

KESKİN DÖNÜŞ:Bir uçağın ani ve keskin bir dönüş manevrası. Buna eskiden (tight turn) denirdi

STEER : English Turkish military

Hava önlemesinde, yakın hava desteği ve hava tacizinde "bana ulaşmak için (veya...) manyetik yönlendiriciyi ayarlayın" anlamında kod

STEERING BRAKE : English Turkish military

İSTİKAMET FREN TERTİBATI:Bir tırtıllı araçta, dönüş, durma ve frenleme işini yapan tertibat

STELLAR GUIDANCE : English Turkish military

YILDIZLA GÜDÜM:Bir füzeye; esas itibariyle füzenin ve bazı gök cisimlerinin nisbi durumlarına göre, önceden seçilmiş bir rota takip ettiren bir sistem. Bak. "guidance"

STELLAR MAP MATCHING : English Turkish military

YILDIZ HARİTASIYLA YÖNETME:Bir füze veya aracın uçuşu sırasında yapılan işlem. Güdüm sistemi içine yerleştirilmiş bir yıldız haritası, araca güdüm vermek için, teleskopta görünen yıldızların mevkiine uydurulur

STEP : English Turkish military

BASAMAK, STEP:Bir deniz uçağının şamandıra veya teknesinin dip kısmına, su mukavemetini ve emmeyi azaltmak ve su üzerinde idaresini kolaylaştırmak için takılan, merdiven basamağına benzer set

STEP APPROACH TESTING : English Turkish military

KADEMELİ DENEME:Komple bir füzenin masraflı uçuş denemelerini kısmak için uygulanan bir füze deneme usulü. Deneme, birbirini takip eden kademeler halinde yapılır. Önce; füze ana parçaları denenir ve bu elverişli olduklarına kanaat getirilinceye kadar devam eder. Sonra bütün komple ana parçalar denenir; bunu gövdenin kontrolü ve tahrik sisteminin sabit durumda statik ateşleme denemeleri takip eder. Nihayet, bütün füzelerin statik denemeleri ve arkasından fiili uçuş denemeleri yapılır. Böylece; her kademe komple füzede, mümkün olan en alt seviyedeki parça ve sistemlerin güvenlik derecesinin kontroluna imkan vermiş ve tali komple parçalarla tali sistemler birbirine takıldıkça füze komple parçalarıyla sistemlerin karşılıklı çalışmaları kontrolden geçmiş olur

STEP ROCKET : English Turkish military

KADEMELİ ROKET:İki veya daha çok kademeli bir roket

STEP-UP : English Turkish military

MÜNAVEBELİ İLERLEME:Bir karargahın münavebeli ilerleme imkan ve kabiliyeti sağlayan unsuru

STEPPED-UP SEPARATION : English Turkish military

DİKİNE AYRILMA:Arkadaki veya kademedeki uçaktan yukarı doğru ölçülen bir uçağın dik olarak ayrılması