Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
STRIKE CAMP : English Turkish military

ÇADIR SÖKMEK:Ordugah kaldırmak. Bak. "break camp". ,

STRIKE CRUISER : English Turkish military

DARBE/TAARRUZ KRUVAZÖRÜ:Su üstü, hava ve su altı tehditlere karşı uçak gemisi darbe kuvvetleri ve su üstü taarruz gruplarıyla birlikte taarruz harekatında bulunmak üzere tasarlanmış bir savaş gemisi. Planlı silahları Aegis füze sistemini, bir büyük kalibreli top, su üstü füzeleri ve gelişmiş denizaltı savunma harbi; silah ve tespit cihazlarını kapsar. Helikopterlerin ve dikey kalkış yapan uçakların görev yapmasına imkan verecek şekilde planlanmıştır

STRIKE FORCE : English Turkish military

DARBE KUVVETİ, VURUŞ KUVVETİ:Darbe, taarruz veya hücum harekatı düzenlemek için gerekli kuvvetlerden oluşan kuvvet. Ayrıca bak. "task force"

STRIKE PHOTOGRAPHY : English Turkish military

AKIN FOTOĞRAFLARI:Bir hava akını sırasında çekilen fotoğraflar

STRIKER : English Turkish military

MÜSADEME İĞNESİ, ÇARPMA İĞNESİ:Bir silah, mayın, havan vesairenin ateşleme mekanizmalarında kapsüle vuran parça. ,

STRIKING : English Turkish military

VURUŞ, MÜSADEME:Hava ve Deniz Kuvvetleriyle herhangi bir hedefe yapılan ani ve yoğunlaşmış bir taarruz ve bir piyade kıtasının asıl müsademe kuvveti, düşmanla bilfiil savaşan muharebe kuvveti. Buna (striking force) da denir

STRIKING ECHELON : English Turkish military

VURUŞ KADEMESİ, MÜSADEME KADEMESİ:Bir muharebe birliğinin asıl müsademe kuvveti, düşmanla bilfiil savaşan muharebe kuvveti. Buna (striking force) da denir

STRIKING FORCE : English Turkish military

VURUCU KUVVET:Oynak savunmada; ileri savunma tümenlerini teçhiz için mutlaka lüzumlu olmayan kuvvetler hariç, kuvvetin büyük bölümü (ihtiyat). Zırhlı birlik bakımından üstün olan bu kuvvet, savunan tarafın seçeceği bir zamanda ve yerde, düşmanla kati neticeli muharebeye girişir. Ayrıca bakınız: "mobile defense" ve "striking force area"

STRIKING FORCE AREA : English Turkish military

VURUCU KUVVET BÖLGESİ:Oynak savunmada, bir savunma kesiminin, ileri savunma bölgesi gerisinde bulunan kısmı. Ayrıca bakınız: "striking force"

STRIKING POWER : English Turkish military

VURUCU GÜÇ, MÜSADEME GÜCÜ:Taarruz eden bir birliğin yakın mesafede düşmana karşı sahip olduğu ve kullanabileceği savaş kudreti

STRIKING VELOCITY : English Turkish military

VURUŞ HIZI, VURUCU HIZ:Bir merminin vuruş noktasındaki hızı. Bunu, merminin, bilfiil vuruş anındaki hızını ifade eden vurma hızı (impact velocity) ile karıştırmamalıdır

STRING : English Turkish military

ÜSTTEN KADEMELİ UÇUŞ DÜZENİ:Uçakların tam birbiri arkasından ve kademeli olarak; yani gerideki uçaklar öndekilerden daha yüksekte olmak üzere, aldıkları uçuş düzeni

STRIP : English Turkish military

İNİŞ YERİ:Bak. "landing strip"

STRIP CIPHER DEVICE : English Turkish military

ŞERİTLİ ŞİFRE CİHAZI:Belirli kripte sistemlerinde, şifrelemek ve şifre açmak için kullanılan Şeritli kripto cihazı

STRIP PLOT : English Turkish military

ŞERİT HALİNDE ÇİZİM:Üzerine bir uçuş hattı boyunca çekilmiş fotoğraflar etraflarını belirleyen hatlar olmaksızın yerleştirilmiş bir harita veya ek bilgiler tabakası

STRIP SEARCH : English Turkish military

HAT ARAMASI:İki referans noktası arasında, doğru bir hat üzerinde yapılan keşif

STRIPE : English Turkish military

ŞERİT:Yazım V şeklinde haki veya başka renkte bir kumaştan yapılmış şerit. Bu şerit, askeri hizmet, muharebede alınan yara ve denizaşırı hizmet alameti olarak, ceketin koluna takılır. Bu kelime, genellikle, (chevron) anlamına kullanılır

STRIPE MAP : English Turkish military

GÜZERGAH (YOL) HARİTASI, KROKİSİ:Bir ölçeğe göre veya ölçeksiz olarak çizilen ve her iki şekilde de, kasaba, köprü, büyük binalar, yol ve kavşaklar vesaire gibi, belli başlı noktaları göstermesi gereken bir yürüyüş yolu krokisi veya haritası

STRIPE MARKER (LAND MINE WARFARE) : English Turkish military

MAYIN KUŞAĞI İŞARETLEYİCİSİ:Kara mayın harbinde bir mayın kuşağının başını ve sonunu işaretlemek için yerleştirilen doğal, suni veya özel olarak yapılmış bir işaretleyici. Ayrıca bakınız: "marker (land mine warfare) "

STRIPE MOSAIC : English Turkish military

ŞERİT MOZAİK:Belirli bir uçuş hattına göre, tek bir uçuş hattına göre; tek bir uçuşta alınmış şerit halinde, dikey hava fotoğraflarının birleştirilmesiyle meydana gelen mozaik. Ayrıca bakınız: "mosaic"

STRIPPABLE FILMING : English Turkish military

KORUYUCU TABAKA İLE KAPLAMA:Malzemeyi, su buharının nüfuzuna engel olacak bir plastik tabaka ile kaplı olarak depolarda muhafazaya hazırlama. Bu tabaka, hava püskürtme tabancası ile tatbik edilir ve, icabında, kolaylıkla sıyrılabilir. Düşük nisbi rutubetin muhafazası için, tabakanın iç kısmı kurutucu bir madde ile kaplıdır

STRIPPED CENTER OF IMPACT : English Turkish military

TABİİ DAĞILMA ORTA VURUŞ NOKTASI:Hiçbir düzeltme tanzimi veya şahsi hatalar için bir düzeltme yapılmadığı taktirde, bir seri atımın kaplayacağı sahanın merkezi

STRIPPED DEVIATION : English Turkish military

TABİİ DAĞILMA, TABİİ SAPMA:Hiçbir düzeltme tanzimi veya şahsi hatalar için hiçbir düzeltme yapılmadığı taktirde, bir atımın hedeften sapmış olacağı mesafe

STRIPPING : English Turkish military

DÜZELTİLMİŞ KOORDİNATLARIN TAYİNİ:Tatbik edilmiş bulunan düzeltmelerin ve atış sırasında meydana gelen hataların atış esaslarından çıkarılması. Bu işlem; bir atış analizinde, herhangi bir silahın belirli bir kafileye ait cephane ile verdiği randımanı ve atış planlarında yapılan sıhhatli noktalamadan çıkarılan mesafe ile istikameti tayin için kullanılır

STROBE MARKER : English Turkish military

STROP İŞARETİ:Zaman bazının ikaz almaç kısmını göstermek üzere bir radar görüntüsündeki bir çizgide meydana gelen ufak, parlak bir nokta, kısa bir boşluk veya diğer çeşitte kısa kesinti