Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
SUPERCHARGE : English Turkish military

İLAVE GAZ VERMEK:Bir uçak motoruna normal şartlar altında verilenden ziyade hava veya hava-yakıt karışımı vermek. Bu fazla beslenme özellikle yüksek irtifada bulunurken motora fazla güç sağlar

SUPERCHARGER : English Turkish military

KOMPRESOR; SÜPERŞARJÖR:Bir uçak motorunda, normal şarttakinden fazla hava veya hava yakıt karışımı vermek için kullanılan pompa. Bu kompresör özellikle yüksek irtifada yapılan uçuşlarda kullanılır

SUPERELEVATION : English Turkish military

NİŞANGAH AÇISI:Hava savunma topçuluğunda, merminin seyir esnasında yer çekiminden ileri gelen dönüşünü karşılamak üzere eklenen pozitif bir açı

SUPERENCIPHER : English Turkish military

ÇİFT ŞİFRELEMEK, ÜST ÜSTE ŞİFRELEMEK:Bir şifre metnini daha ileri bir şifreleme işlemine tabi tutmak

SUPERENCRYPTION : English Turkish military

ÇİFT KRİPTOLAMA, ÜST ÜSTE KRİPTOLAMA:Emniyeti arttırmak veya açık metnin anlaşılmasını sınırlamak maksadıyla, kriptolanmış metni daha ileri bir kripto sistemi ile kriptolamak

SUPERFORTRESS : English Turkish military

SUPERFORTRESS, UÇAN KALE:Dört pistonlu ve iki turbojet motorla çalışır, taktik hava tankeri. Bu tanker, manş tulumu (drogue) ve sanda (probe) usulü ile, üç avcı tipi uçağın, havada aynı anda akaryakıt ikmalini yapabilir. KB-50 olarak adlandırılır

SUPERHEAVY TANK : English Turkish military

EN AĞIR TANK:Askeri maksatlar için kullanılan en ağır tank; 75 tondan daha ağır olan tank. Ayrıca bakınız: "tank"

SUPERHIGH FREQUENCY : English Turkish military

SÜPER YÜKSEK FREKANS:Bak. "frequency"

SUPERIMPOSE : English Turkish military

BİNDİRME USULÜ KRİPTOLAMAK:Kriptolu metni, aynı anahtar unsuru ile şifrelenmiş metin muhteviyatı ile aynı sütuna düşecek şekilde yazmak

SUPERIMPOSED : English Turkish military

BİRLEŞTİRİLMİŞ:Ateş planlamasında bir hedefe açılan topçu ateşinin arttırılacağını belirtmek için kullanılan bir terim. Bu terim, bu ateş, ateş destek görevinde ifade edilen yetkiyle kesilebilir

SUPERINTENDENT : English Turkish military

MÜDÜR, AMİR:Bir iş, grup veya kuvvetinin faaliyetini idare ve kontrol eden şahıs

SUPERIOR PROVOST COURT : English Turkish military

MERKEZ KOMUTANLIĞI YÜKSEK MAHKEMESİ:ABD Askeri hukukuna göre; işgal altında bulunan memleketlerde, askeri hükümet idaresi altında teşkil olunan ve bir subaydan ibaret olan mahkeme. Bu mahkeme askeri ceza hükümlerini uygular ve ancak altı aya kadar hapis veya bin dolara kadar para cezası ya da bu iki cezayı birlikte verme yetkisine sahiptir

SUPERNUMERARY : English Turkish military

İHTİYAÇ FAZLASI PERSONEL:Belirli bir görev için tayin edilen veya lüzumlu olan personelden fazla personel. Bu personel, icabında, değiştirme personeli olarak görev almak üzere, yedekte bulundurulur

SUPERNUMERARY CIVILIAN PERSONNEL : English Turkish military

İHTİYAÇ FAZLASI SİVİL PERSONEL:Daha önce uluslararası sivil bir kadroya atanmış, ancak NATO sivil personel yönetmeliğinin
65 maddesine raporla sayılan ve NATO statüsünü muhafaza eden uluslararası personel

SUPERQUICK FUZE : English Turkish military

ÜSTÜN HASSAS TAPA:Merminin hedefe teması ile derhal faaliyetegeçen tapa. Mümkün olan en süratli faaliyeti temin eden tapa tipidir. Ateşleme iğnesi, merminin hedefe temasıyla beraber kapsül üzerine yüklenir; dolayısıyla mermi, hedefin sathında faaliyetini gösterir. Buna hassas tapa (instonteneous fuze) de denir. Ayrıca bakınız: "fuze"

SUPERSEDE : English Turkish military

YÜRÜRLÜKTEN KALDIRMA:

SUPERSENSITIVE FUZE : English Turkish military

ÇOK ÜSTÜN HASSAS TAPA:Uçak kanadı gibi çok hafif hedeflere çarpmakla dahi mermiyi süratle infilak ettiren tapa. Ayrıca bakınız: "fuze"

SUPERSESSION DATE : English Turkish military

ANAHTAR DEĞİŞTİRME TARİHİ:Kriptografide, kripto usulünde, anahtarlarda, kod vs. de bir değişikliğin meydana geldiği tarih

SUPERSONIC : English Turkish military

SESTEN HIZLI:Ses hızının üzerindeki hızlar için kullanılan terim. Ayrıca bakınız: "speed of sound"

SUPERTROPICAL BLEACH : English Turkish military

SICAK İKLİM KİREÇ KAYMAĞI:Bulaşıcı maddelerden temizlemede standart kireç kaymağı olarak kullanılan dengeli bir madde. Ayrıca bakınız: "bleaching material"

SUPERVISE : English Turkish military

MURAKABE ETMEK, NEZARET ETMEK:Herhangi bir iş veya faaliyeti gözaltında tutmak

SUPERVISED ARTICLE : English Turkish military

KAYDI SİLİNMİŞ MADDELER:Bak. "supervised property"

SUPERVISED PROPERTY : English Turkish military

KAYDI SİLİNMİŞ MALLAR:Artık ordu tarafından kullanılmayan ve elden çıkarılabilen eşya veya maddeler. Bu elden çıkartma işi, ancak bunları tevzi etmiş olan teknik hizmet başkanlığının veya ilgili birlik komutanlığının izni ile yapılabilir. Buna (supervised article) de denir

SUPERVISED ROUTE : English Turkish military

KONTROLLÜ YOL:Karayolu trafiğinde üzerinde trafik kontrol kadroları, trafik devriyeleri veya her ikisi tarafından sınırlı bir kontrol uygulaması yapılan karayolu. Konvoy halindeki araçlar veya olağanüstü ağırlığı veya büyüklüğü olan araçlar için intikal yetkisi gerekir. Ayrıca bakınız: "route"

SUPERVISION : English Turkish military

MURAKABE:Bir üstün; sevk ve idare, direktif, sorumluluk devri şeklinde verilmiş kaynaklar ve hareket tarzları yolları ile astları üzerinde icra ettiği kontrol. Astları görevden almak veya cezalandırmak, bilgi edinme ve verimlerini değerlendirme maksadıyla kendilerinden rapor istemek yetkisini içine alır