Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
SUSTAINABILITY : English Turkish military

SÜREKLİLİK:Ulusal hedeflere ulaşabilmek amacıyla muharebe faaliyetini gerekli seviye ve süre idame ettirebilme kabiliyeti. Süreklilik, bir askeri çalışmayı desteklemek için gerekli kuvvet, malzeme ve tüketim malzeme seviyesini temin ve idame işlevidir. Ayrıca bakınız: "military capability"

SUSTAINED ATTRITION MINEFIELD : English Turkish military

SÜREKLİ YIPRATICI MAYIN TARLASI:Deniz mayın harbinde, karşı önlemlere karşın düşman için, tehlikesini idame ettirmesi maksadıyla devamlı tanzim edilen mayın tarlası

SUSTAINED DEFENSE : English Turkish military

SÜREKLİ SAVUNMA:Bir savunma hattında düşman taarruzunu durdurmak gayesiyle yapılan savunma. Bu savunma, savunma kuvvetleri, muharebe için daha iyi bir duruma girinceye kadar kati bir savaşı önlemeye çalışan oyalama muharebesinden (delaying action) farklıdır

SUSTAINED FLIGHT VEHICLE : English Turkish military

DESTEKLİ UÇUŞ ARACI:İndi olarak
000 fit kabul edilen irtifalarda merkezkaç kuvvetlerle artırılmış kalkış gücünün büyük kısmını aerodinamik kuvvetlerden alan güç kaynaklı bir araç

SUSTAINED RATE OF FIRE : English Turkish military

DEVAMLI ATEŞ SÜRATİ:Bir silahın, haddinden fazla ısınmadan, belirsiz bir süre devam edebileceği fiili devamlı ateş hızı

SUSTAINER ENGINE : English Turkish military

TAKVİYE MOTORU:Bir füze veya hava-uzay aracının hızını, buster veya diğer motorlardan faydalanarak, programlanmış hıza ulaşıldıktan sonra devam ettiren veya arttıran bir motor

SUSTAINER ROCKET : English Turkish military

TAKVİYE ROKETİ:Özellikle bir yörünge planörü veya yörünge üzerinde seyreden bir uzay aracında, bir takviye unsuru olarak kullanılan, yörüngenin arza en yakın noktasında atmosfere gömülen bir roket motoru

SUSTAINING POWER : English Turkish military

DAYANMA KUDRETİ, KARŞI KOYMA KUDRETİ:Herhangi bir kuvvetin, düşman taarruzlarına karşı dayanma ve karşı koyma kuvveti

SWEAR IN : English Turkish military

AND İÇME:Silahlı kuvvetlerden birine gönüllü olarak veya celp suretiyle giren bir kimsenin and içmesi

SWEAT COOLING : English Turkish military

TERLE SOĞUTMA:Atmosfere dönen bir cisimde veya hipersonik hızlarla uçan bir uçakta aşırı ısınmayı kontrol etme metodu. Bu metotta, aşırı ısınmaya maruz kalan yüzeyler gözenekli maddelerden imal edilmiştir ve bu gözeneklerden, yüksek ısı kapasiteli bir sıvı tazyiki verilir. Bu soğutucunun buharlaşması terle soğutma işlemini tamamlar

SWEATING : English Turkish military

NAMLU TERLEMESİ:Atıştan sonra yapılan temizlik esnasında namlunun içinde su damlalarının toplanması; namlular genel olarak atıştan sonra terler

SWEDE SAW : English Turkish military

İSVEÇ TESTERESİ:Testere yüzünü gergin tutan ve tutamak vazifesi, gören kıvrık madeni borulu çerçeveli bir testere tipi

SWEEP : English Turkish military

ARAMA:Yerleştirilen mikrofonları veya diğer gözlem cihazlarını ortaya çıkartmak için teknik vasıtalar kullanmak. Bak. "technical survey"

SWEEP JAMMING : English Turkish military

ARAMA YAPARAK KARIŞTIRMA:Dar bantlı bir karıştırma şekli olup nispeten geniş işletme frekans bantlarında ileri geri taramayı gösterir

SWEEP PATH : English Turkish military

MAYIN TARAMASI YAPILMIŞ YOL:Deniz mayın harbinde, tarama derinliğinden daha az tüm derinliklerdeki tarama yapılmış şeridin genişliği

SWEEPER TRACK : English Turkish military

Bak. "hunter track"

SWEEPING FIRE : English Turkish military

TARAMA ATEŞİ:Derinlik ve genişliği derece derece değiştirilmek suretiyle genel olarak, otomatik silahlarla yapılan ateş. Ayrıca bakınız: "fire"

SWIMMING CAPABILITY : English Turkish military

YÜZME KABİLİYETİ:Bir aracın, bir kıyıdan karşı kıyıya kendi kendine gitmek suretiyle ve tabana temas etmeden, su engellerini aşma kabiliyeti. Ayrıca bakınız: "amphibious vehicle"

SWIMMING DEVICE : English Turkish military

YÜZDÜRME DÜZENİ:Yüzdürmek için araca takılan düzen; su üzerinde tutulan aracın sevki içinde ayrıca tedbir alınmalıdır

SWINGING COMPASS : English Turkish military

AYAR PUSULASI:Uçak pusulasının kalibrasyonu için, çok defa, bir ölçü olarak kullanılan manyetik bir pusula

SWINGING THE COMPASS : English Turkish military

PUSULA AYARI:Bir pusula hatasının düzeltilmesi ve kaydı. Bu iş, pusula yerleştirilip kullanılmaya hazır hale getirildikten sonra yapılır

SWINGING TRAVERSE : English Turkish military

GENİŞLİĞİNE VE DERİNLİĞİNE TARAMA:Bir makinalı tüfek mevziine doğru yanaşık düzende ilerleyen veya süratle hareket eden hedeflere karşı yapılan ateş şekli. Nişancının kabzayı sıkıca kavrayarak namluyu süratle çevirebilmesine imkan vermek üzere yan yolu mandalı gevşetilir

SWITCH : English Turkish military

ANAHTAR:programda seçim

SWITCH BOARD : English Turkish military

SANTRAL, TEVZİ TABLOSU:Bir veya birkaç tablodan ibaret elektrik cihazı. Tablolar üzerinde muhtelif devreleri birleştirecek şekilde tertiplenmiş birçok anahtar düzeni ve bağlantıları bulunur

SWITCH FIRE : English Turkish military

ATEŞ KAYDIRMA:Ateşin bir hedeften başka bir hedefe kaydırılması. Ayrıca bakınız: "fire"