English Turkish military
ARTILLERY MIL : English Turkish military
MİLYEM:Bak. "mil"
ARTILLERY MULE : English Turkish military
TOP ÇEKEN KATIR; TOP ÇEKEN:Top çekmek için kullanılan katır
ARTILLERY OFFICER : English Turkish military
TOPÇU MÜŞAVİRİ; ORDU TOPÇU KOMUTANI:Bir ordu karargahında topçu kısmının başındaki en kıdemli subay. Bu subay, komutanın ve karargahın, topçuluğa ait işlerde danışmanıdır
ARTILLERY PLAN : English Turkish military
TOPÇU PLANI:Belirli bir muharebe harekatında, topçu birliklerinin kontrolu ve işbirliği için hazırlanan ve düzenlenen plan
ARTILLERY POSITION : English Turkish military
TOPÇU MEVZİİ:Bir topçu birliğindeki topların ateş görevlerini ifa için işgal ettikleri mevzii
ARTILLERY PREPARATION : English Turkish military
TOPÇU HAZIRLIK ATEŞİ:Düşman savunmasını bozmak ve muhaberesini engellemek amacıyla bir taarruzdan önce yapılan topçu ateşi
ARTILLERY SUBPARAGRAPH : English Turkish military
TOPÇU FIKRASI:Harekat emirlerinde, komutanın emri altındaki topçuyu kullanma hususundaki kararını ihtiva eden kısım. Bu kısım, yalnız topçu birliklerinin ateşlerini koordine etmeye yarayan ve üst kademe komutanlarına lüzumlu olan teferruatı ihtiva eder
ARTILLERY SURVEY : English Turkish military
TOPÇU YER ÖLÇMESİ:Silah ve hedef (yatay ve düşey) nispi mevkilerinin, atış planına işlenmek ve silahlara, doğru adedi bilgiler vermek maksadıyla, yeteri sıhhatte tayini işlemi
ARTILLERY SURVEY CONTROL POINT : English Turkish military
TOPÇU YER ÖLÇMESİ KONTROL NOKTASI:Koordinat ve irtifalarının bilindiği, ayrıca ilgili hedefe dair yönlerinin/kerterizinin de bilindiği bir nokta
ARTILLERY WITH THE ARMY : English Turkish military
BÜTÜN ORDU TOPÇUSU:Ordu topçusu ile kolordu ve tümenlerinin kuruluşlarına dahil ve emre verilmiş topçuların hepsi. Bunu, yalnız ordu topçusu anlamına gelen "army artillery" terimi ile karıştırmamalıdır
ARTILLERY WITH THE CORPS : English Turkish military
BÜTÜN KOLORDU TOPÇUSU:Kolordu ve tümenlerinin kuruluşlarında bulunan ve emirlerine verilmiş olan topçu birliklerinin hepsi
ASCENDING BRANCH (OF TRAJECTORY) : English Turkish military
MERMİ YOLU YÜKSELİŞ KISMI:Mermi yolunun namlu ile tepe noktası arasındaki kısmı. Bu kısımda mermi yolu yükselir ve yükseliş tepe noktasına kadar devam eder
ASPECT ANGLE : English Turkish military
GÖRÜNÜŞ AÇISI:Uçuş halindeki bir merminin boyuna ekseni ile bir radar hüzmesi arasında oluşan açı
ASPECT CHANGE : English Turkish military
GÖRÜNÜŞ DEĞİŞİKLİĞİ:Yansıyan bir cismin, radar tarafından değişik cephelerden görünen değişik görünüşü. Buna, hedef fiili yansıma sahasının değişmesi sebep olur.,
ASSASSINATION : English Turkish military
KATLETMEK; ADAM ÖLDÜRMEK; ADAM ÖLDÜRME:
ASSAULT : English Turkish military
TAARRUZ:Kıyıdaki sivillerle yapılan ilk temasla başlayıp çıkarma kuvvetinin askeri hükümet kontrol kıyısının tesisine kadar geçen devre
ASSAULT (DOD, IADB) : English Turkish military
HÜCUM (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI, AMERİKAN SAVUNMA KURULU):
HÜCUM: Bir taarruzun son safhası, düşmanla göğüs göğüse muharebe.
ÇIKARMA HÜCUMU: Bir amfibi harekatta, amfibi görev kuvvetinin hedef bölgesine ulaşan ana taarruzu ile amfibi görev kuvveti vazifesinin başarılması arasındaki süre.
HÜCUM ETMEK: Bir top mevzii, direnek veya makinalı tüfek yuvası gibi yerel bir hedefe karşı kısa, şiddetli fakat iyi tertiplenmiş bir taarruza girişmek.
İNDİRME HÜCUMU: Bir hava harekatında; düşmanla yakın muharebe için hazırlanmış bir hava indirme kuvveti ile unsurlarının, hava araçları tarafından bir hedef bölgesine indirilmesiyle başlayan ve tespit edilmiş hedeflere taarruzla sona eren kısmı. Ayrıca bakınız: "assault phase; landing attack"
ASSAULT AIRCRAFT : English Turkish military
HÜCUM NAKLİYE UÇAKLARI:İndirme hücumu yapacak kıtaları veya yüklerini bir hedef bölgesine intikal ettiren ve bütünleme ikmallerini temin eden, helikopterler dahil, motorlu hava araçları
ASSAULT AREA DIAGRAM : English Turkish military
HÜCUM SAHASI PLANI:Çıkarma harekatı için plaj isimlerini, bot seyir şeritlerini, taarruz çıkış hatlarının şeklini, programlanmış dalgaları, çıkarma gemileri bölgesini, nakliye gemileri demir yerlerini ve bot seyir şeritlerinin hemen yakınındaki ateş destek bölgelerini bir grafik halinde gösterme vasıtası
ASSAULT BOAT : English Turkish military
HÜCUM ÇIKARMA BOTU:Bir nehri geçerken veya amfibi harekatta, hücum yapan kıtaları taşıyan bot
ASSAULT COURSE : English Turkish military
YAKIN MUHAREBE EĞİTİM ALANI:Erleri; yakın muharebe şartları altında bir düşmana taarruzda yetiştirmek için faydalanılan arazi sahası. Bu sahada askerler, özellikle, tüfek ve süngü ile göğüs göğüse muharebe icaplarına uygun şekilde yetiştirilirler
ASSAULT CRAFT : English Turkish military
HÜCUM ÇIKARMA ARACI:Bir amfibi harekatın hücum dalgalarında, kıtaları ve malzemeyi çıkarmak için kullanılan çıkarma araçları veya amfibi araçlar. ASSAULT ECHELON (AIR TRANSPORT) (DOD-NATO, IADB):HÜCUM KADEMESİ (HAVA NAKLİYE) (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI, NATO, AMERİKAN SAVUNMA KURULU):Hedef bölgesi üzerindeki başlangıç taarruzu için programlanan bir kuvvetin unsuru. ASSAULT ECHELON (AIR TRANSPORT) (DOD-NATO, IADB):HÜCUM KADEMESİ (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI, NATO):Hedef bölgesi üzerindeki başlangıç taarruzu için programlanan bir kuvvetin unsuru
ASSAULT FIRE : English Turkish military
HÜCUM ATEŞİ:
Taarruz eden birlikler tarafından, düşmana yaklaşırken açılan ateş;
Topçulukta, nokta hedeflerine yönelik aşırı derecede doğru, kısa menzilli tahrip ateşi
ASSAULT FORCE : English Turkish military
ÇIKARMA HÜCUM KUVVETİ:Bir amfibi harekatta; tutunma bölgesinin ele geçirilmesiyle görevlendirilmiş birlik
ASSAULT GLIDER : English Turkish military
HÜCUM PLANÖRÜ:Hazırlanmamış iniş bölgelerine inebilecek şekilde imal edilmiş planör
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani