Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
TRAIL (DOD) : English Turkish military

İZ (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI):İz (veya gölge). ("Landward-Kara istikametinde veya ". seaward"-deniz istikametinde kelimeleri düşman birliğinin hangi yönünün gölgede kaldığını belirtmek üzere kullanılabilir.)

TRAIL (DOD, NATO) : English Turkish military

BOMBA SALIŞ İZİ (AMERİKAN SAVUNMA BAKANLIĞI, NATO):Bombaların bırakılmasından sonra uçağın hızını değiştirmediği varsayımı altında, bombaların bırakılmasından uçağın arkasındaki kalan izi belirtecek şekilde kullanılan terim

TRAIL ANGLE : English Turkish military

GERİLEME AÇISI:Bir bombardıman uçağının bombardıman nişan aletinde bir bombanın zemine vurduğu nokta ile uçağın zemine indirilen düşey hat arasında teşekkül eden açı

TRAIL ARMS : English Turkish military

TÜFEK KESME:Tüfekle silahlı harekette, tüfeğin bir açı teşkil edecek şekilde sağ el ile taşındığı vaziyet. Bu vaziyette, sağ el kundağı kavrar ve dipçik hafifçe yerden kesilir

TRAIL BRIDGE : English Turkish military

UÇURMA NAKLİYE TAKIMI:Bak. "trail ferry"

TRAIL FERRY : English Turkish military

UÇURMA NAKLİYE TAKIMI:Bir akarsuyun üstünden aşan bir kabloya bağlanmış sal. Bir uçurma nakliye takım, eğik bir duruma getirilebilecek ve hareket kuvveti su akıntısından faydalanabilecek şekilde, bir kabloya bağlanır. Buna (trail bridge) de denir

TRAIL FORMATION : English Turkish military

ARAÇ KOL DÜZENİ:Emredilen mesafede birbiri gerisinden hareket eden araçlar. Ayrıca bakınız: "column formation"

TRAIL OFFICER : English Turkish military

BAKIM VE ARTÇI SUBAYI:Bir yürüyüş kolunun veya bir konvoyun gerisinden giden subay. Bu subayın başlıca vazifesi, yakalanan personel ve arızalanan araçları tespit etmek ve bunlar için ne yapılabileceğini kararlaştırmaktır. Bu subay bakım işlerine de nezaret eder

TRAIL PARTY : English Turkish military

ARTÇI KISMI:Bir yürüyüş kolunun veya bir birliğin gerisinden gelen ve artçı subayının komutası altında hareket eden bir müfreze

TRAIL SUPPORT : English Turkish military

KUYRUK TAKOZU:Geri tepmeye karşı ek bir direnç meydana getirmek maksadıyla, bir topun kundak kollarındaki mahmuzların altına kon. ulan kütük veya buna benzer bir cisim

TRAILER : English Turkish military

RÖMORK:Motorlu bir araç tarafından çekilmek üzere imal edilmiş araç. Bu araç, cer aracı üzerinde bulunan bir bağlantı kancasına veya diğer uygun bir bağlantı tertibatına takılacak bir cer okunu ihtiva eder

TRAILER CONVENTER DOLLY : English Turkish military

RÖMORK KONVANTÖRÜ:Çekme demiri ve beşinci tekerlek tipi kavrama ile teçhiz edilip bir yarı römorkun ön kısmına desteklik yapmak, böylece yarı römorku bir tek römork haline getirmek maksadıyla imal edilmiş tekerlekli yardımcı araç. Buna (dolly trailer conventer) de denir

TRAILERIZED EQUIPMENT : English Turkish military

RÖMORKA MONTE EDİLMİŞ TEÇHİZAT:Harekete hazır vaziyette bulunmak üzere bir römorka monte edilmiş telsiz göndermeci, hedef takip veya kontrol cihazı gibi teçhizat. Ayrıca bak. "missile checkout trailer"

TRAIN : English Turkish military

AĞIRLIK:Lojistik destek sağlayan bir lojistik hizmet kuvveti (service force) veya hizmet unsurları grubu. Örneğin; bir filo emrine verilmiş deniz kuvvetleri yardımcı gemilerinden veya ticari gemilerden mürekkep bir teşkil veya bir kara birliğine ikmal, tahliye ve bakım hizmetleri temin eden bir araç ve işletme personeli grubu

TRAIN BIVOUAC : English Turkish military

AĞIRLIK ORDUGAHI:Bir birlik ağırlığının personel ve araçları için kurulan geçici kamp

TRAIN BOMBING : English Turkish military

TARAMA BOMBARDIMANI; DİZİ BOMBARDIMAN:İki veya daha fazla bombanın, tek bir nişan ameliyesiyle ve bütün bombalar hedefin hassas mesafesi içine düşecek şekilde, aynı uçaktan fasılalarla, birbiri ardına atılması

TRAIN COMMANDER : English Turkish military

AĞIRLIK KOMUTANI:

TRAIN HEADWAY : English Turkish military

YÜKLEME; AĞIRLIK BAŞLANGICI:Aynı noktada aynı birlik tarafından yüklenen iki ağırlık arasındaki zaman aralığı

TRAIN PATH : English Turkish military

TREN GEÇİŞ ZAMANI:Demiryolu terminolojisinde, belirli bir yol boyunca bir trenin muhtemel hareketinin zamanlaması. Belirli bir yol üzerindeki bütün geçiş zamanları bir zaman çizelgesini oluşturmaktadır

TRAIN TELEPHONE : English Turkish military

TREN TELEFONU:Bir trende, lokomotif ile tren personeline mahsus vagon arasında tesis edilen hat. Bu hat; makinist ile trenin en gerideki vagonda bulunan kondüktör arasında muhabere vasıtası olarak kullanılır. Ayrıca; makinist ile hareket memuru ve trenin hareketi ile ilgili diğer kısımlar arasında da bu hat vasıtasıyla irtibat kurulur. Tren personeline mahsus vagondaki telefon cihazı portatif de olabilir ve bu suretle trenin ön kısmı ile muhabere etmek üzere, bu cihaz, tren memuru tarafından yerinden alınarak tren boyunca istenilen yere götürülebilir

TRAINASIUM : English Turkish military

BARASKAL:Beden eğitiminde, kasları geliştirmek ve kaslar arasında ahengi sağlamak için kullanılan madeni çubuklardan yapılmış bir alet. Aletteki çubuklar merdivenvari yapılmıştır. Buna (metal trainer) de denir

TRAINEES : English Turkish military

EĞİTİM GÖRENLER; ACEMİLER:Bak. "training forces"

TRAINEES CHARACTERISTIC : English Turkish military

EĞİTİLEN KARAKTERİSTİKLERİ; KURSİYERİN ÖZELLİKLERİ:

TRAINER : English Turkish military

EĞİTİMCİ; EĞİTİM PERSONELİ:Bak. "training forces"

TRAINING : English Turkish military

EĞİTİM:Nazari ve tatbiki geliştirme esaslarının tümünü içine alan terim. Ayrıca bakınız: "advanced indivudual training", "advanced unit training", "basic combat training", "basic unit training" ve "combat arms training"