English Turkish military
WATER RAIL : English Turkish military
SU
DEMİRYOLU:
WATER SKY : English Turkish military
SU GÖĞÜ:Topraktaki kurşun ve polinyanın yansıması dolayısıyla bulutlarda meydana gelen siyah parçalar veya şeritler, ya da buz veya karla kaplı bölgelerin civarındaki açık deniz dolayısıyla meydana gelen yeknesak siyahlık. Gökte alçak stratus bulutları bulunduğu zaman buzla kaplı sahanın teferruatı bariz şekilde görülebilir. Ayrıca bakınız: "sky map"
WATER STERILIZING BAG : English Turkish military
ANTİSEPTİK SU TORBASI:Kıtalara dezenfekte edilmiş su dağıtmak için kullanılan kalın branda bezinden veya kauçuklu bezden yapılmış torba. Buna (water bag) de denir. Eskiden buna (lister bag) veya (lyster bag) denilirdi
WATER SUIT : English Turkish military
SU ELBİSESİ:Astarı altında su kullanılan ve böylece G kuvvetleri altındaki hidrostatik basınç seviyesi otomatikman ayarlanabilen bir G-elbisesi. Ayrıca bak "pressure suit"
WATER SUPPLY : English Turkish military
SU İKMALİ:
WATER SUPPLY POINT : English Turkish military
SU İKMAL NOKTASI:Bak. "water point"
WATER TANK TRUCK : English Turkish military
SARNIÇLI SU KAMYONU:Bak. "tank truck"
WATER TERMINALS : English Turkish military
SU TERMİNALLERİ:Gemilerle nakledilen yolcu, yük ve postanın yüklenmesi, boşaltılması ve transit işlemi için imkanlara sahip tesisler. Terminallerde, ya ticari tipte liman tesisleri ya kıyı tesisleri bulunur ya da her iki tip tesis müştereken mevcuttur. Ayrıca bak. "alternate water terminal", "major water terminal", "secondary water terminal", "port"
WATERWAY DIVISION : English Turkish military
SU YOLU İŞLETME ŞUBESİ:Bir askeri su yolu sisteminde, bir genel müfettişin idaresi altında, su yolu işletme kısımları grubu. Bu grup, askeri demiryolu sisteminde deniz yolu işletme şubesine benzer
WAVE : English Turkish military
DALGA:Kıyıya aynı anda yaklaşması veya çıkartma yapması istenen kuvvet, çıkartma gemileri, araçlar, amfibi araçlar, veya uçaklar topluluğu. Tip, işler veya düzenlerine göre aşağıda gösterildiği Şekilde olabilirler
WAVE LENGTH : English Turkish military
DALGA UZUNLUĞU:Belirli bir zaman veya devre zarfında, periyodik bir telsiz dalgasının kat ettiği mesafe. Bu, aynı zamanda bir dalga silsilesinin veya birbirini takip eden iki dalganın birbirine tekabül eden safhaları arasındaki mesafedir. Dalga uzunluğu, dalga süratinin frekans olan süratine eşittir
WAVE OFF : English Turkish military
Bak. "overshoot"
WAY BILL : English Turkish military
HAMULE SENEDİ:Devlet konşimentosunun (government bill of landing) 3 ve 4 ncü nüshaları
WAY POINT : English Turkish military
ARA NOKTA:Hava harekatında uçakların yönlendirilebileceği bir veya bir dizi nokta
WAY STATION : English Turkish military
ARAYA GİRMİŞ İSTASYON:Başka telgraf ve telemprimör istasyonları arasında bir hatta seri halde bağlanmış telgraf veya telemprimör
WEAPON : English Turkish military
SİLAH, HERHANGİ BİR SAVAŞ ALETİ:Düşman personeline veya malzemeye zarar vermek için kullanılan tüfek, süngü, el bombası vs. gibi bir alet
WEAPON -TARGET LINE : English Turkish military
SİLAH-HEDEF HATTI:Silah tam hedefe uzandığı varsayılan doğru hat
WEAPON ALFA : English Turkish military
ALFA SİLAHI:Roketle tahrik edilir, ortalama 1000 yarda menzilli 12,75 lik su bombası
WEAPON AND PAY LOAD IDENTIFICATION : English Turkish military
SİLAH VE TAŞINABİLİR YÜK TANIMLAMASI:Bir taarruzda kullanılan silah çeşitlerinin belirlenmesi.
Bir atmosfere geri dönüş bölmesiyle bu araçla birlikte kullanılan atmosfere dönüş yardım cihazları arasında yapılan ayrım. Ayrıca bakınız: "attack assesment"
WEAPON DEBRIS (NUCLEAR) : English Turkish military
SİLAH KALINTISI (NÜKLEER):Bir nükleer silahın patlamasından sonra geriye kalan kalıntılar. Yani muhafaza için kullanılan malzeme ve silahın diğer parçalarının yanı sıra, fizyon artıklarıyla birlikte kullanılmamış plütonyum veya uranyum
WEAPON ENGAGEMENT ZONE : English Turkish military
SİLAH HEDEF KARŞILAMA BÖLGESİ:Hava savunmasında hedefin karşılanması belirli bir silah sisteminin sorumluluğunda olan boyutları belirlenmiş hava sahası. Ayrıca bakınız: "fighter engagement zone", "short range air defence engagement zone"
WEAPON SELECTOR : English Turkish military
HEDEF SEÇİMİ; HEDEF SELEKTÖRÜ:Bir harita üzerinde hasar yarı çapları ile bir hedef arasında ilişki kurmak için kullanılan dairesel bir ölçek
WEAPON SYSTEM EMPLOYMENT CONCEPT : English Turkish military
SİLAH SİSTEMİ KULLANMA KONSEPTİ:Belirli bir teçhizat veya silah sisteminin taktik kavramı ve gelecekteki prensipler çerçevesi içinde nasıl kullanılacağını gösteren, ana özellikleri temel alan geniş kapsamlı tanımlama
WEAPON SYSTEM LOGISTIC OFFICER : English Turkish military
SİLAH SİSTEMİ LOJİSTİK SUBAYI:
WEAPON SYSTEM MANAGER : English Turkish military
Bak. "system manager"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani