English Turkish military
AUTOMATIC TOSS : English Turkish military
OTOMATİK BOMBA ATMA:Bir uçuş kontrol sisteminde uçağın bomba atma manevrasının otomatik olarak yapıldığı bir kontrol şekli
AUTOMATIC TRACKING : English Turkish military
OTOMATİK TAKİP:Radar hüzmesini hedef istikametine tevcih eden bir tertibat vasıtasıyla, radarla takip
AUTOMATIC TRIM : English Turkish military
OTOMATİK DENGELEME:Uçuş halindeki uçağın dengesini düzenleyen uçuş kontrol sistemi özelliği
AUTOMATIC VOICE NETWORK : English Turkish military
OTOMATİK TELSİZ-TELEFON ŞEBEKESİ:Savunma haberleşme sistemi içindeki geniş çaplı emniyetsiz ana telsiz telefon haberleşme şebekesi. Aynı zamanda AUTOVON olarak ta anılır
AUTOMATIC WEATHER STATION : English Turkish military
ELEKTRONİK METEOROLOJİ İSTASYONU, OTOMATİK METEOROLOJİ İSTASYONU:Tecrit edilmiş bir yerdeki hava şartlarının gözetlenmesi ve elde edilen esasların icap eden noktalara nakledilmesi için kullanılan meteoroloji istasyonu. Bu istasyon; ısı ve rutubet nispetlerini, rüzgar istikamet ve süratini, yağmur miktarını ve güneş süresini ölçmeye yarayan aletlerden; bu ölçüleri telsiz yayınlarına daha elverişli bir hale sokmaya yarayan bir mekanizmadan; bir telsiz göndermecinden; program ve kontrol teçhizatı ile bir takat kaynağından mürekkeptir. Bu istasyon, belirli aralıklarla yapılması gereken belirli işler hariç, herhangi bir kimsenin nezaretine ihtiyaç göstermeden, kendi kendine çalışır
AUTOMATION : English Turkish military
OTOMASYON, MAKİNELEŞME:
İşlemlerin otomatik araçlarla yapılması.
Bir yöntemin, işlemin veya teçhizatın otomatik olarak çalışır hale getirilmesi
AUTOMOBILE FLAG : English Turkish military
OTO FORSU:Bir generalin resmi otomobiline icabında takılan fors. Bu fors, kullananın makam veya rütbesini bildirir
AUTOMOTIVE : English Turkish military
MOTORLU:
AUTONOMOUS OPERATION : English Turkish military
OTONOM HAREKAT (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI, AMERİKAN SAVUNMA KURULU):Hava savunmasında, bir birliğin üst kademelerle olan tüm haberleşmesini kaybettikten sonra üstleneceği harekat şekli. Silah kontrolü ve düşman hedeflerine ateş açılmasıyla ilgili tüm sorumlulukları birlik komutanı üstlenir
AUTONOMOUS OPERATION (NATO) : English Turkish military
OTONOM HAREKAT:Silah kontrolü ve düşman hedefleriyle çarpışmaya girilmesiyle ilgili tüm sorumlulukların birlik komutanında olduğu harekat şekli. Bu tür harekat daha yüksek bir yetkilinin talimatı veya tüm haberleşme araçlarının kaybedilmesinden dolayı seçilebilir
AUTOROTATION : English Turkish military
OTOROTASYON, PERVANE GÜCÜ İLE İNİŞ:Mekanik bir arıza vukuunda, helikopteri emniyetli bir inişe geçirme işlemi
AUTOSYN : English Turkish military
OTOSİN:Bak. "synchro"
AUXILIARY ADJUSTING POINT : English Turkish military
YARDIMCI TANZİM NOKTASI:Bak. "auxiliary target"
AUXILIARY AIMING POINT : English Turkish military
YARDIMCI NİŞAN NOKTASI:Görünmeyen bir hedefe bir silahı tevcih etmek için kullanılan nokta veya cisim
AUXILIARY AIRDROME : English Turkish military
YARDIMCI HAVA MEYDANI:Bak. "satellite field"
AUXILIARY ARM : English Turkish military
YARDIMCI SINIF:Bir vazifenin başarılmasında, ordunun diğer bir sınıfına yardım eden veya destekleyen ve orduya mensup bulunan bir sınıf. Örneğin; kimya sınıfı, bir yardımcı sınıf olarak, bir görevin başarılmasında piyadeye yardım edebilir
AUXILIARY BASE LINE : English Turkish military
YARDIMCI BAZ HATTI:Bir baz hattının uzunluğunu hesaplamada kullanılan, boyu belli bir hat
AUXILIARY CONTOURS : English Turkish military
YARDIMCI VE EŞ YÜKSELTİ EĞRİLER (MÜNHANİLER):Seçilmiş eğri aralıklarıyla yeterli derecede gösterilemeyen nadir yer şekillerini göstermek için kullanılan ilave eğriler
AUXILIARY ENGINE : English Turkish military
YARDIMCI MOTOR:Bak. "auxiliary machinery"
AUXILIARY EQUIPMENT : English Turkish military
YARDIMCI TEÇHİZAT:Bak. "automatic data processing equipment" ve "off
line equipment"
AUXILIARY MACHINERY : English Turkish military
YARDIMCI MAKİNALAR:Bir geminin içine yerleştirilen ve vazifesi, asıl muharrik makinelere yardım etmek veya geminin hareketi ile ilgili olmayan ikinci derecedeki işleri yapmaktan ibaret olan makinalar veya teçhizat. Tahrikten başka maksatlar için kudret temin eden veya jenaratörleri işleten motorlara yardımcı motorlar "auxiliary engine" denir
AUXILIARY STORAGE : English Turkish military
YEDEK DEPO, YARDIMCI BELLEK:Bellek kapasitesini genişleten yardımcı bellek. (Bilgisayar)
AUXILIARY TARGET : English Turkish military
YARDIMCI HEDEF:Esas hedeften uzaklığı bilinen bir nokta; düzeltme tanzim hedefi. Yardımcı hedef; esas hedefe atıştan önce, bir tanzim noktası olarak kullanılır. Atış, yardımcı hedef üzerine tevcih ve tanzim edilir. Tanzimişi tamamlandıktan sonra, ateşin esas hedef üzerine kaydırılması için gerekli düzeltme silaha uygulanır. Yardımcı hedef, esas hedefe baskın şeklinde ateş açmak istendiği zaman kullanılır. Buna "registration target" da denir
AUXILIARY VESSEL : English Turkish military
YARDIMCI GEMİ:Bir harp gemisi olmamakla beraber, askeri harekatta kullanılan gemi. Nakliye, hastahane ve mayın tarama gemileri yardımcı gemilerdir
AVAILABILITY EDIT : English Turkish military
STOK MEVCUDU İNCELEMESİ:İstek belgesiyle istenilen stokun, tam veya kısmi dağıtım için mevcut olup olmadığını tespit maksadıyla, stok bakiyelerinde yapılan kontrol
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani