English Turkish military
BATTLE CRUISER : English Turkish military
MUHAREBE KRUVAZÖRÜ:Muharebe gemisine benzeyen fakat daha süratli ve zırh kalınlığı daha az olan harp gemisi. Ayrıca bakınız: "capital ship" ve "noncapital ship"
BATTLE DAMAGE : English Turkish military
MUHAREBE HASARI:Teçhizat, malzeme ve ikmal maddelerinde, doğrudan doğruya düşman tesiri sonucu meydana gelen hasar
BATTLE FORCE : English Turkish military
MUHAREBE KUVVETİ:Belirli filolara tahsis edilen uçak gemileri, su üstü muharip gemileri ve denizaltılardan oluşan daimi bir harekat deniz görev kuvveti. Muharebe kuvveti muharebe gruplarına bölünür
BATTLE GROUP : English Turkish military
MUHAREBE GRUBU:Grubun tayin edilen sorumluluk sahası içinde düşman denizaltı, su üstü ve hava kuvvetlerini imha görevi ile karşılıklı destek vererek faaliyet gösteren, direkt destek de tayin edildiği gibi bir uçak gemisi, satıh muharebe gemileri ve denizaltılardan oluşan daimi bir deniz görev grubu
BATTLE GROUP LANDING TEAM : English Turkish military
MUHAREBE GRUBU ÇIKARMA TİMİ, ÇIKARMA TİMİ:Bir çıkarma hücum timi. Bir piyade muharebe grubundan ve taktik harekatı müstakil olarak yürüteceği sürece muharebe ve, geçici olarak, lojistik destek için gerekli takviye muharebe ve hizmet destek unsurlarından mürekkep, dengeli bir özel görev teşkili
BATTLE HONOR : English Turkish military
MUHAREBE ŞEREF ŞERİDİ:Bir şerefe iştiraki göstermek üzere, bir birliğe veya bir şahsa verilen mükafat. Muharebeye iştirak ettiğini belirtmek veya birlik madalyası ile taltif edildiğini göstermek üzere, bir birlik bayrak gönderine, sancağına, makam forsuna takılan şerit veya kurdele
BATTLE INJURY : English Turkish military
MUHAREBE YARASI:Doğrudan doğruya düşman tesiriyle alınan yara. Kazalardan ileri gelen yaralı, harpte alınsalar dahi, muharebe yarası olarak kabul edilemez
BATTLE MAP : English Turkish military
MUHAREBE HARİTASI:Genellikle
25 000 ölçeğinde, tüm kuvvetlerin taktik kullanımı için kara özelliklerini yeterli detayı ile veren harita. Ayrıca bakınız: "map"
BATTLE POSITION : English Turkish military
MUHAREBE MEVZİİ:Esas savunma gücünün teksif edildiği mevzi. Muharebe mevzii, birbirini destekleyen bir savunma bölgeleri sisteminden meydana gelir. Muharebe mevziinin derinliği, cephe hattı piyade alaylarının derinliği kadardır. Buna "defensive position" da denir
BATTLE RECONNAISSANCE : English Turkish military
MUHAREBE KEŞFİ:Muharebe sırasında; arazi, düşman tertibatı vesaire hakkında bilgi edinmek üzere yapılan, devamlı bir araştırma. Muharebe keşfi; düşmanla yakın temas halinde iken, muharebeden hemen evvel ve muharebenin devamınca yapılır. Buna "combat reconnaissance" da denir
BATTLE RESERVES : English Turkish military
MUHAREBE YEDEK İKMAL MADDELERİ:Bir ordu, müfrez kolordu, müfrez tümen tarafından birlik yedek ikmal maddeleri ile demirbaş ikmal maddelerine ilaveten, muharebe sahası yakınında toplanan ikmal maddeleri. Ayrıca bakınız: "reserve supplies"
BATTLE SIGHT : English Turkish military
SABİT NİŞANGAH:Şartların, gerçek mesafeye göre nişangah tanzimine müsait bulunmadığı hallerde, silaha uygulandığı taktirde nişancıya, yakın mesafelerdeki hedefleri, müessir şekilde ateş altına alma imkanı verecek önceden tespit edilmiş, bir nişangah ayarı
BATTLE STAR : English Turkish military
SAVAŞ HİZMET YILDIZ MADALYASI:Bak. "service star"
BATTLE TANK : English Turkish military
MUHAREBE TANKI, ORTA TANK:Zırhlı Tümenin başlıca aracı. Bunlar, ağırlık itibariyle
40 tonluk tanklardır. Buna "medium tank" da denir. Ayrıca bakınız: "medium tank" ve "tank"
BATTLEFIELD : English Turkish military
MUHAREBE MEYDANI:Bir muharebenin fiilen cereyan ettiği saha
BATTLEFIELD EVACUATION : English Turkish military
MUHAREBE MEYDANI TAHLİYESİ:Yaralı, sakat ve hasta personelin muharebe meydanından ve daha sonra, sıhhi tahliye zincirini takiben, geriye intikali işlemi. Muharebe meydanı tahliyesinde sorumluluk sahası, normal olarak, sıhhiye birliklerinin cephesine inhisar eder. Ayrıca bakınız: "evacuation"
BATTLEFIELD ILLUMINATION : English Turkish military
MUHAREBE ALANI AYDINLATMASI:Muharebe meydanının görünen veya çıplak gözle görünmeyen suni ışıkla aydınlatılması. Ayrıca bakınız: "artificial daylight; artificial moonlight; indirect illumination"
BATTLEFIELD PSYCHOLOGICAL ACTIVITIES : English Turkish military
MUHAREBE ALANI PSİKOLOJİK FAALİYETLERİ:Taktik hedeflerin elde edilmesine yardımcı olmak üzere, muharebe harekatının dahili bir kısmı olarak icra edilen ve muharebe sahasında düşman kontrolündeki sivillere ve düşman kuvvetlerine psikolojik baskı yapmak üzere tasarlanmış planlı psikolojik faaliyetler
BATTLEFIELD RECOVERY : English Turkish military
MUHAREBE MEYDANI MALZEME KURTARMASI:Hasara uğramış veya terkedilmiş dost ve düşman malzemesinin muharebe meydanından toplanması ve bir kurtarılmış malzeme toplama noktasına (recovery collecting point) veya bakım ya da ikmal tesisine nakli
BATTLEFIELD SURVEILLANCE : English Turkish military
MUHAREBE MEYDANI GÖZETLEMESİ:Muharebe istihbaratı için zamanında bilgi almak maksadıyla, muharebe sahası üzerinde, devamlı olarak (her türlü hava şartları altında, gece ve gündüz) yapılan sistemli gözetleme
BATTLESHIP : English Turkish military
MUHAREBE GEMİSİ:En büyük ve en kuvvetli harp gemisi. Böylece bir gemi en kalın zırhlarla örtülmüş olup ana bataryalardaki topların çapı 8 inçten yukarıdır
BAUDOT ALPHABET : English Turkish military
BAUDOT (BODO) ALFABESİ:Özellikle, telemprimör vasıtasıyla telgraf ve telsiz telgraf muhaberelerinde kullanılmak üzere tertip edilmiş, 32 harfli alfabe. Bu alfabe, gönderilecek her muhabere işareti, aynı uzunlukta beş işaretin kendine mahsus terkibiyle bildirilir. Bu işaretler iki türlüdür ve genel olarak, bunlara işaret (akım) ve aralama (sıfır akım) palsları denir
BAY : English Turkish military
AÇIKLIK:Yüzücü ayaklı köprüde, yan yana bulunan iki ayak veya tombaz merkezleri arasındaki açıklık
BAY MARKERS : English Turkish military
BÖLME ETİKETLERİ:Ambarlarda bölmeleri göstermek için, yüksek noktalara veya sütunlar üzerine konulan harf veya numaralardan mürekkep işaret
BAYONET : English Turkish military
SÜNGÜ, KASATURA:Bir tüfeğin namlu ağzına takılan keskin cisim. Bu cisim; tüfekten çıkarılarak müstakilen bir el silahı olarak ta kullanılır
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani