English Turkish
ADJUSTABILITY : English Turkish
n. ayarlanabilme, adapte olabilirlik; ayarlanabilme
ADJUSTABLE : English Turkish
adj. ayarlanabilir, ayarlı
ADJUSTABLE SCREW : English Turkish
ayarlanabilir vida, ayarlama vidası, modülasyon vidası
ADJUSTABLE SPANNER : English Turkish
İngiliz anahtarı, değişik boyutlardaki cıvatalara uyması için ayarlanabilen cıvata anahtarı
ADJUSTED : English Turkish
adj. ayarlı, uygun, oturtulmuş; uyarlanmış, değiştirilmiş; düzenlenmiş; değişmez (sigorta talebi)
ADJUSTED AMOUNT : English Turkish
ayarlanmış miktar, enflasyon oranı için yapılmış ayarlamalarla birlikte hesaplanan miktar
ADJUSTED INTEREST : English Turkish
ayarlanmış faiz, süre bitimine kadar biriken faiz oranı
ADJUSTED RANGE : English Turkish
tanzim edilmiş mesafe, düşmana ateş etmenin etkili olduğu ve onlara destek sağlamayan mesafe
ADJUSTED STATEMENT : English Turkish
ayarlanmış bildiri, enflasyonu değerlendirmek için yapılan ayarlamalar içeren finansal bildiri; gelir vergisi yetkilileri tarafından istenilen finansal bildiri
ADJUSTED VALUE : English Turkish
ayarlanmış değer, faiz ve enflasyon oranları da hesaba katılan değer
ADJUSTER : English Turkish
n. ayarlayan kimse, düzelten kimse, tasfiye memuru, dispeççi (sigorta)
ADJUSTING : English Turkish
adj. ayar, ayarlayıcı
ADJUSTING BALANCE : English Turkish
n. ayarlı terazi
ADJUSTING LEVER : English Turkish
n. ayar kolu
ADJUSTING SCREW : English Turkish
ayar vidası
ADJUSTING STATEMENT : English Turkish
düzeltme beyanı, iş kayıtlarının yetkililere sunulan mali beyanlara uymaları için düzenlenen finansal bildiri
ADJUSTMENT : English Turkish
n. ayarlama, düzeltme, halletme, uydurma, ayar, alışma, dispeç
ADJUSTMENT OF THE INCOME TAX SCALES : English Turkish
gelir vergisi kademesine göre ayarlama, maaşlara ödenecek olan tahmini vergileri belirleyen maaş sınıflandırma sisteminde değişiklik
ADJUSTOR : English Turkish
n. ayarlayıcı, ayarlayan kişi veya şey; sigorta taleplerini inceleyen kimse
ADJUTAGE : English Turkish
n. hortum, hortum, ağızlık, akış borusu, bir aletin ağzına yerleştirilen boru
ADJUTANCY : English Turkish
n. yaverlik
ADJUTANT : English Turkish
n. emir subayı, yaver
ADJUTANT BIRD : English Turkish
yaver kuş, askeri yürüme biçimi olan büyük Hindistan leyleği, yaver leyleği
ADJUTANT GENERAL : English Turkish
n. komutanla ordu arasında iletişimi sağlayan general
ADJUTANT GENERAL BRANCH GHQ : English Turkish
ikinci komutan GHQ şubesi, ordunun insan gücü bölümü
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani