Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ADJUTANT STORK : English Turkish

n. hint leyleği

ADJUTANT-GENERAL : English Turkish

ikinci komutan, bir tümenin birlik komutanına yardım eden komutan

ADJUVANT : English Turkish

n. arttırıcı, destekleyici, yardımcı; birincil tedaviye ek olarak kullanılan madde veya tedavi (Tıp); bağışıklık tepkisini artırmak için antijen veya aşıya eklenen madde (İmmünoloji)

ADJUVANT : English Turkish

adj. arttırıcı, destekleyici, yardımcı, yardımcı olan; yardımcı; bir hastalığın ek tedavisi olarak kullanılan (Tıp)

ADL : English Turkish

"Activities of Daily Living (Günlük Hayat Faaliyetleri)"; toplumdaki ortalama bireyin her gün olağan olarak gerçekleştirdiği faaliyetler, günlük yaşam için temel olan kişisel bakım faaliyetleri (yemek yeme, giyinme, banyo yapma ve diğer kişisel bakım aktiviteleri gibi)

ADL : English Turkish

"Anti-Defamation League (Ayrımcılıkla Mücadele Ligi)"; ırkçılık ve ayrımcılıkla savaşan Amerikan kuruluşu

ADLAI EWING STEVENSON : English Turkish

n. (
1914) Birleşik Devletler’de Başkan Grover Cleveland’ın Yardımcısı (1893’ten 1897’ye)

ADLAY : English Turkish

n. adlay, tohumları iyileştirici ve tahıl gıdası olarak, aynı zamanda dekorasyon için kullanılan bitki türü

ADLER : English Turkish

n. bir soyadı; Alfred Adler (
1937), aşağılık kompleksinin konseptini geliştiren Avusturyalı psikiyatr

ADLERIAN : English Turkish

adj. Alfred Adler’in (aşağılık kompleksinin konseptini geliştiren Avusturyalı psikiyatr) teorilerine atıfta bulunan

ADLIB : English Turkish

v. doğaçlama, doğaçlama yapmak, hazırlıksız yapmak

ADLS : English Turkish

"Activities of Daily Living (Günlük Hayat Faaliyetleri)"; ADL’ler, toplumdaki ortalama bireyin her gün olağan olarak gerçekleştirdiği faaliyetler, günlük yaşam için temel olan kişisel bakım faaliyetleri (yemek yeme, giyinme, banyo yapma ve diğer kişisel bakım aktiviteleri gibi)

ADM : English Turkish

adm, çok amaçlı delta varyasyonu

ADMAN : English Turkish

n. reklâmcı

ADMASS : English Turkish

n. reklâmlardan etkilenen toplum, reklâm meraklısı toplum

ADMATHA : English Turkish

n. Pers’in yedi prensinden biri olan Ahasuerus’un danışmanı (İncil’in Eski Ahit’i Ester Kitabı’ndan)

ADMEASURE : English Turkish

v. ölçmek, ölçüsünü almak, bölüştürmek; gemi ölçmek (Denizcilikle ilgili)

ADMEASUREMENT : English Turkish

n. ölçüm, ölçme; boyut, ölçü; dağıtım, paylaştırma

ADMIN : English Turkish

n. yönetim, idare

ADMIN. : English Turkish

n. yönetim, yönetici, müdür; bilgisayar sistemi yöneten kimse (Bilgisayar)

ADMINISTER : English Turkish

v. yönetmek, idare etmek; uygulamak; vermek (ilâç, ceza vb), verdirmek, ettirmek, hizmet etmek

ADMINISTER A MEDICINE : English Turkish

ilaç vermek

ADMINISTER A SHOCK : English Turkish

korkutmak, ürkütmek

ADMINISTER AN OATH : English Turkish

v. yemin ettirmek

ADMINISTER AN OATH TO SMB : English Turkish

v. yemin ettirmek