English Turkish
ADMIT BEARER : English Turkish
v. giriş izni olanı almak, giriş kartı olanı almak
ADMIT OF : English Turkish
v. olanak vermek, meydan vermek
ADMIT OF DOUBT : English Turkish
v. kuşkuya meydan vermek
ADMIT OF NO EXCUSE : English Turkish
v. hoşgörülemez olmak, affedilemez olmak
ADMIT SMB. INTO ONE'S CONFIDENCE : English Turkish
v. sırrını söylemek, açılmak
ADMIT TO BAIL : English Turkish
kefaletle serbest bırakmak
ADMIT TO THE BAR : English Turkish
v. baroya almak
ADMITTABLE : English Turkish
adj. kabul edilebilir, giriş izni verilebilir; belirli bir etkinlik yapmasına izin verilebilir; itiraf edilebilir; imtiyaz veya ödün verilebilir
ADMITTANCE : English Turkish
n. giriş, kabul, giriş ücreti
ADMITTED : English Turkish
adj. kabul edilmiş, herkesçe bilinen
ADMITTED THE TRUTH : English Turkish
gerçeği kabul etti, gerçeği itiraf etti, hakikati kabul etti
ADMITTEDLY : English Turkish
adv. hiç kuşkusuz, kabul edilmelidir ki
ADMITTER : English Turkish
n. izin veren kimse, kabul eden kimse; giriş izni veren kimse, giriş yapmaya izin veren kişi
ADMITTIBLE : English Turkish
adj. kabul edilebilir, giriş izni verilebilir; belirli bir etkinlik yapmasına izin verilebilir; itiraf edilebilir; imtiyaz veya ödün verilebilir (admittable kelimesinin alternatif yazılışı)
ADMITTING : English Turkish
n. olanak tanıma, itiraf etme; işe alma, giriş izni verme
ADMITTING NEW MEMBERS : English Turkish
yeni üyelerin kabulü, yeni katılımcılar kabul etmek, bir gruba insanlar dahil etmek
ADMIX : English Turkish
v. karıştırmak
ADMIXTURE : English Turkish
n. karışım, katma, karıştırma
ADMONISH : English Turkish
v. uyarmak, ihtar etmek, tembih etmek, azarlamak
ADMONISHER : English Turkish
n. öğüt veren kişi, ayıplayan kimse, azarlayan kimse, paylayan kimse
ADMONISHMENT : English Turkish
n. öğüt verme, uyarma; sitem, kınama
ADMONITION : English Turkish
n. uyarı, ihtar, tembih, öğüt
ADMONITOR : English Turkish
n. nasihat eden, gözleyici; sitem eden kimse, kınayan kimse, paylayan kimse, öğüt veren kişi
ADMONITORY : English Turkish
adj. uyarıcı, uyarı
ADN : English Turkish
"any day now (şu an herhangi bir zamanda)"; şu an herhangi bir zamanda (İnternet Sohbet Argosu)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani