English Turkish
ADNATION : English Turkish
n. yapışma, birlikte büyüme durumu
ADNEXA : English Turkish
n. adneks, vücudun bitişik olan yapı parçaları, yardımcı anatomik parçalar, birbirine bağlı veya ekli olan parçalar
ADNEXAL : English Turkish
adj. adneksiyal, adneksaya ait veya ilgili olan
ADNEXUM : English Turkish
n. adnexum, vücudun bitişik olan yapı parçaları, yardımcı anatomik parçalar, birbirine bağlı veya ekli olan parçalar
ADO : English Turkish
"ActiveX Data Object (ActiveX Veri Objesi)"; Microsoft’un, farklı veritabanı türlerine erişim için hızlı ve evrensel bir metot sağlayan arayüzü (Bilgisayar)
ADO : English Turkish
n. gürültü, patırtı, telaş
ADOBE : English Turkish
n. kerpiç, kerpiç ev
ADOBE SYSTEMS INCORPORATED : English Turkish
n. merkezi California’da bulunan kişisel bilgisayar ve ağlarda kullanılmak üzere gelişmiş grafikler ve masaüstü yayım programları üreten büyük yazılım şirketi (İnternet, Bilgisayar)
ADOBO : English Turkish
n. adobo ,terbiye edilmiş sebzelerle ve etten yapılan, pilavla servis yapılan Meksika ve Filipinler’e özgü yemek (domuz veya tavuk eti) veya balık; adobo sosu
ADOBO SAUCE : English Turkish
n. adobo sosu, Meksika sosu veya ezmesi (öğütülmüş kırmızı biber, susam tohumları, sirke, sarımsak, biber ve başka baharatlardan yapılan)
ADOLESCENCE : English Turkish
n. gençlik, büyüme çağı, delikanlılık
ADOLESCENCE CRISIS : English Turkish
ergenlik krizi, genellikle ergenlik yıllarında ortaya çıkan duygusal sıkıntı
ADOLESCENT : English Turkish
n. genç, yeniyetme, delikanlı
ADOLESCENT : English Turkish
adj. genç
ADOLESCENT GYNECOMASTIA : English Turkish
n. ergenlik jinekomastisi, ergenlik hormonlarının neden olduğu ergenlik çağında erkek çocuklarda görülen jinekomasti
ADOLESCENTLY : English Turkish
adv. delikanlı bir şekilde,
19 yaş arası çocuklara özgü bir şekilde, olgunlaşmamış bir şekilde, genç bir şekilde
ADOLF : English Turkish
n. bir erkek adı
ADOLF BASTIAN : English Turkish
n. (
1905) Alman antropolojist
ADOLF EICHMANN : English Turkish
n. (
1962) İkinci Dünya Savaşı boyunca Almanya’daki Nazi rejiminin üst düzey üyesi (insanlığa karşıtı suçlarından ötürü idam edilmiştir)
ADOLF HITLER : English Turkish
n. (
1962) Alman diktatör, Aryan ırkının üstünlüğüne inanan ve Avrupa’yı fethetmek arayışıyla İkinci Dünya Savaşı’na neden olan Nazilerin lideri
ADOLFO : English Turkish
n. (Adolf’un İspanyolca biçimi) bir erkek adı; nadir bir soyadı
ADOLFO RODRIGUEZ SAA : English Turkish
n. (1947 doğumlu Adolfo Rodriguez Saa Paez Montero) Arjantinli Peroncu politikacı
ADOLPH : English Turkish
n. bir erkek adı
ADOLPH HANNOVER : English Turkish
n. (
1894) Danimarkalı anatomist
ADONE : English Turkish
n. Marino Giambatista’nın bir destanı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani