Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
APARTMENT FOR SALE : English Turkish

satılık apartman dairesi, satılık daire, piyasada olan apartman dairesi

APARTMENT HOTEL : English Turkish

n. apart hotel, apart otel, apart otel, haftalık ya da daha kalıcı olarak kiralık dayalı döşeli daireler veya süit odalardan oluşan otel (genellikle tüm sıradan otel hizmetlerini de sağlar)

APARTMENT HOUSE : English Turkish

apartman

APARTMENT TO RENT : English Turkish

n. kiralık ev

APARTMENTAL : English Turkish

adj. apartman dairesine ait, daireye özgü, daireyle ilgili

APARTMENTAL PROTECTED SPACE : English Turkish

daire içinde korumalı alan, kimyasal savaş olaylarında kullanılmak için daire içinde mühürlenmiş ve takviye edilmiş alan

APARTMENTS : English Turkish

n. apartmanlar, (İngiltere İngilizcesi) bir binada veya otelde bulunan bitişik odalardan oluşan süit; bir aile veya kişi tarafından konut olarak kullanılan odalardan oluşan daire

APARTNESS : English Turkish

n. bitişik olmama, ayrılık olma niteliği, ayrılmış olma niteliği; bağlantısız olma niteliği; açıklık, fark; bireysellik

APARTOTEL : English Turkish

n. apart hotel, apart otel, apart otel, haftalık ya da daha kalıcı olarak kiralık dayalı döşeli daireler veya süit odalardan oluşan otel (genellikle tüm sıradan otel hizmetlerini de sağlar)

APATHETIC : English Turkish

adj. duygusuz, ilgisiz, kayıtsız, soğuk, cansız, hissiz

APATHETICAL : English Turkish

adj. duygusuz, ilgisiz, kayıtsız, soğuk, cansız, hissiz

APATHETICALLY : English Turkish

adv. duygusuz bir şekilde, kayıtsızca, umursamazca, ilgisizce, tarafsız bir şekilde

APATHY : English Turkish

n. apati, duygusuzluk, hissizlik, ilgisizlik, soğukluk

APATITE : English Turkish

n. apatit, mineral

APC : English Turkish

"armored personnel carrier (zırhlı personel aracı)"; askerleri ve ekipmanı savaş alanına ve savaş alanından taşımak için kullanılan zırhlı araç

APD : English Turkish

"avalanche photodiode (çığ fotodiyotu)"; (yarı iletkenlerde) fotoakım sinyalini güçlendirmek ve hızlı ışık kontrollü geçiş işlemlerine olanak sağlamak için çığ etkisini kullanan fotodiyot (Elektronik)

APE : English Turkish

n. maymun; taklitçi

APE : English Turkish

v. taklit etmek

APE DIET : English Turkish

n. ape diyeti, soya proteini ve çözünür lifli yeşil yapraklı sebzelerden veya çerez, vs. den oluşan diyet

APEAK : English Turkish

adj. apiko, dikey

APEAK : English Turkish

adv. apiko, dikey olarak

APELIKE : English Turkish

adj. maymun gibi, maymuna benzeyen; kaba, terbiyesiz (insan için)

APEMAN : English Turkish

n. cava insanı [zool.]

APENNINE MOUNTAINS : English Turkish

n. Apenin Dağları; Apeninler, İtalya’da bir dağ sırası

APENNINES : English Turkish

n. Apeninler; İtalya’da bir dağ sırası