Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
CHECKED BOOKS OUT OF THE LIBRARY : English Turkish

kütüphaneden alınarak dışarı çıkarılmış kitaplar, kütüphaneden ödünç alınmış kitaplar

CHECKED HIM OUT : English Turkish

onu denemiş, onu soruşturmuş

CHECKED HIMSELF : English Turkish

kendini kontrol etme, kendisini dizginleme

CHECKED ON HIM : English Turkish

durumu hakkında sorma, durumunu kontrol etme

CHECKED PATTERN : English Turkish

n. ekose desenli

CHECKED THOROUGHLY : English Turkish

derinlemesine incelenmiş, geniş kapsamlı bir şekilde kontrol edilmiş

CHECKER : English Turkish

n. dama oyunu, denetçi, ekose deseni, kare desen, kontrolör

CHECKERBERRY : English Turkish

n. Amerikan wintergreen, küçük yerde uzanan her daim yeşil bitki (Kuzey Amerika'ya özgü); bu bitkinin meyvesi

CHECKERBOARD : English Turkish

n. dama tahtası, dama oyununda kullanılan kare desenli tahta

CHECKERED : English Turkish

adj. karelerle süslenmiş

CHECKERS : English Turkish

n. dama

CHECKIN : English Turkish

n. giriş, kayıt

CHECKIN COUNTER : English Turkish

n. kayıt gişesi

CHECKIN TIME : English Turkish

n. kayıt saati, giriş saati

CHECKING : English Turkish

n. denetleme

CHECKING ACCOUNT : English Turkish

çek hesabı, vadesiz hesap

CHECKING BALANCE : English Turkish

irisinin çek hesabı bakiyesini soruşturma, çek hesabında ne kadar para kaldıüını kontrol etme

CHECKING PROGRAM : English Turkish

dökümanların üstünden tekrar kontrol amaçlı okuma yapan bilgisayar programı

CHECKLESS : English Turkish

adj. bitmek bilmez, duraksamayan, biteviyesiz; kontrolsüz, dizginlenemez, durmaksızın

CHECKLIST : English Turkish

n. yapılması veya kontrol edilmesi gereken görevler veya şeyler listesi; bakılması veya kontrol edilmesi gereken isimler listesi

CHECKMATE : English Turkish

n. mat, yenilgi

CHECKMATE : English Turkish

v. mat etmek, yenmek

CHECKMATE : English Turkish

interj. şah mat

CHECKNUT : English Turkish

n. kilit somun

CHECKOUT : English Turkish

n. çıkış, kasa; ayrılma