Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
COAL GAS : English Turkish

havagazı

COAL HEAVER : English Turkish

n. kürekle kömür boşaltan kimse, kömür taşıyan kimse, bir gemiye kömür yükleyen veya gemiden kömür indiren kimse

COAL HOLE : English Turkish

n. kömürlük

COAL MEASURES : English Turkish

kömür yataklarının katmanları

COAL MINE : English Turkish

kömür ocağı, kömür madeni

COAL MINER : English Turkish

madenci

COAL MINING : English Turkish

n. kömür madenciliği

COAL OIL : English Turkish

n. gazyağı

COAL PIT : English Turkish

n. kömür madeni, yerden kömür çıkarılan maden; (ABD) mangal kömürü üretilen yer

COAL SCUTTLE : English Turkish

kömür taşıyıcı, kömür konteynırı

COAL SEAM : English Turkish

kömür damarı

COAL TAR : English Turkish

kömür katranı

COAL TONGS : English Turkish

kömür maşası, yanan kömürü tutmak için maşa

COAL WHARF : English Turkish

n. kömür iskelesi

COAL YARD : English Turkish

n. kömür deposu

COALBED : English Turkish

n. kömür yatağı

COALBOX : English Turkish

n. kömür sandığı

COALDUST : English Turkish

n. kömür tozu

COALER : English Turkish

n. kömür gemisi, kömür vagonu, kömür katarı

COALESCE : English Turkish

v. birleşmek, bir araya gelmek, kaynaşmak

COALESCENCE : English Turkish

n. birleşme, beraberlik, birlik

COALESCENT : English Turkish

adj. birleşme veya birleştirme ile alakalı

COALFACE : English Turkish

n. kömür çıkartılan bir madendeki açıkta bırakılan kömür yüzeyi

COALFIELD : English Turkish

n. kömür yatağı bölgesi

COALFISH : English Turkish

n. koyu renkli veya siyah sırtlı balık (morina benzeri bir tür balık, morina)