Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

AEQUO ANIMO : English Turkish

güzel güzel, (Latince) gönül rahatlığı; huzur

AERATE : English Turkish

v. havalandırmak, hava vermek, gaz doldurmak

AERATED : English Turkish

adj. havalandırılmış, havalandırılan; havagazı ile doldurulmuş

AERATED WATER : English Turkish

gazlı su, karbonik asit gazı ile doymuş su

AERATION : English Turkish

n. havalandırma, havalanma

AERATOR : English Turkish

n. havalandırıcı

AERIAL : English Turkish

n. anten

AERIAL : English Turkish

adj. hava, havai, hayali, anten ile ilgili

AERIAL ATTACK : English Turkish

n. hava saldırısı

AERIAL BARRAGE : English Turkish

n. hava baraj ateşi, balon barajı

AERIAL BOMB : English Turkish

hava bombası, uçaktan atılan bomba

AERIAL BORDER : English Turkish

hava sınırı, havada bulunan sınır

AERIAL CABLE : English Turkish

anten kablosu, havai kablo

AERIAL CAMERA : English Turkish

hava kamerası, uçaktan veya uydudan çalıştırılan kamera

AERIAL COMBAT : English Turkish

n. hava savaşı

AERIAL DEFENSE : English Turkish

hava savunması, uçak tarafından sağlanan savunma

AERIAL DELIVERY DISPENSING SYSTEM : English Turkish

n. Hava Çıkış Dağıtım Sistemi; havada çıkış dağıtım sistemi, ADDS

AERIAL ELECTRONIC SURVEILLANCE : English Turkish

elektronik gizli hava kontrolü, havadan yapılan elektronik gözetim

AERIAL FANCIES : English Turkish

n. fanteziler

AERIAL GUNNER : English Turkish

hava atıcısı, uçağa takılmış olan silahlar çalıştıran kimse

AERIAL MINE : English Turkish

hava mayını, uçaktan suya atılan patlayıcı araç

AERIAL MISSILE : English Turkish

hava füzesi, uçaktan fırlatılan füze

AERIAL NAVIGATION : English Turkish

havacılık

AERIAL OBSERVATION : English Turkish

hava gözetleme yeri, yukardan görünüm, uçaktan görünüm

AERIAL PHOTOGRAPH : English Turkish

hava fotoğrafı, havadan çekilmiş olan fotoğraf (helikopter, uçak, vs. içinden)