Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
AEROMECHANIC : English Turkish

n. uçak makinisti, uçak teknisyeni; havacılık uzmanı olan makinist

AEROMECHANICS : English Turkish

n. aeromekanik, hava ve gaz hareketlerini inceleme bilimi

AEROMEDICAL : English Turkish

adj. hava tababetine ait, hava hekimliği ile ilgili (uçuşun neden olduğu hastalıklar ve rahatsızlıklarla ilgili olan tıp dalı)

AEROMEDICINE : English Turkish

n. hava hekimliği, uçuşun neden olduğu hastalıklar ve rahatsızlıklarla ilgili olan tıp dalı

AEROMETER : English Turkish

n. aerometre, hava ölçüm cihazı

AEROMODELER : English Turkish

n. uçak tasarımcısı, uçak modelleri tasarlayan ve yapan kişi; hobisi uçak maketleri yapmak olan kişi

AEROMODELLING : English Turkish

n. uçak tasarımı, uçak modelleri tasarlama ve yapma; uçak maketleri yapma hobisi

AERONAUT : English Turkish

n. balon pilotu

AERONAUTIC : English Turkish

adj. havacılık ile ilgili, havacılık

AERONAUTICAL : English Turkish

adj. havacılık ile ilgili, havacılık

AERONAUTICAL ENGINEER : English Turkish

havacılık mühendisi, aerodinamik alanında uzman olan mühendis

AERONAUTICAL ENGINEERING : English Turkish

havacılık mühendisliği, aerodinamikle ilgilenen teknik bilgi tabanı

AERONAUTICAL INDUSTRY : English Turkish

Havacılık Endüstrisi; hükümetin güvenlik birimi kapsamında havacılıkla ilgilenen endüstrisi

AERONAUTICAL WEATHER SERVICE : English Turkish

n. meteoroloji servisi, hava gözlem servisi

AERONAUTICALLY : English Turkish

adv. havacılıkla ilgili olarak, havacılık bakış açsından

AERONAUTICS : English Turkish

n. havacılık

AERONAVIGATION : English Turkish

n. hava trafiği, hava seyrüseferi

AERONEUROSIS : English Turkish

n. uçuş nevrozu, pilotların yakalandığı sinir sistemi bozukluğu (depresyon, öz-saygı eksikliği, vs. ile tanımlanan)

AEROOTITIS : English Turkish

n. aero otit, "aerotitis media" teriminden gelen (hava basıncındaki değişikliklerin neden olduğu orta kulak iltihabı)

AEROPAUSE : English Turkish

n. aeropoz, henüz onun ötesinde insanlı uçuşlar yapmanın imkânsız olduğu yeryüzü atmosferinin dış tabakası

AEROPHAGIA : English Turkish

n. aerofaji, aşırı hava yutma (bazen histeri veya mideyle ilgili sorunların neden olduğu)

AEROPHOBIA : English Turkish

n. aerofobi, aşırı hava (özellikle hava cereyanları) ve gaz korkusu

AEROPHONE : English Turkish

n. nefesli çalgı, ilk sesi titreşimli hava kitlesinin ürettiği herhangi bir müzik enstrümanı türü

AEROPHORE : English Turkish

n. aerofor, boğulma durumunda kullanılmak için tazyikli hava içeren hava tankı

AEROPHYTE : English Turkish

n. aerophyte, epifit, başka bitkinin üzerinde yetişen ancak asalak olmayan bitki