Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
AESTHETICISM : English Turkish

n. estetikçilik

AESTHETICIZE : English Turkish

v. estetik yapmak, estetik yapmak, bir şeyi memnuniyet verici yapmak; sanatsal bir şekilde tanımlamak (ayrıca aestheticise)

AESTHETICS : English Turkish

n. estetik, güzellik ilmi

AESTHO PHYSIOLOGY : English Turkish

aestho fizyolojisi, sinirsel davranışla ilgili algılama bilimi

AESTIVAL : English Turkish

adj. yaz, yaz ile ilgili

AESTIVATE : English Turkish

v. yaz uykusuna yatmak, yaz ayları süresince uyumak (Zooloji); yazı belirli bir yerde geçirmek (ayrıca estivate)

AESTIVATION : English Turkish

n. yaz uykusu, yaz uykusu hali (Zooloji);çiçek tomurcuğundaki taçyapraklarının ve yaprakların diziliş şekli (Botanik); yazın belirli bir yerde geçmesi (ayrıca estivation)

AETHER : English Turkish

adj. eter, lokmanruhu

AETIOLOGICAL : English Turkish

adj. etiyolojik, etiyolojiyle ilgili veya ait olan

AETIOLOGY : English Turkish

n. etiyoloji, hastalık nedenlerini inceleme bilimi, nedenbilim

AETNA : English Turkish

n. merkezi Connecticut’ta bulunan Amerikan şirketi, Amerika ve tüm dünyada sigorta ve finansal hizmetler tedarikçisi

AFAIK : English Turkish

"As Far As I Know (Bildiği Kadarıyla)"; bildiğim kadarıyla, (İnternet sohbet argosu)

AFAR : English Turkish

adv. uzakta, uzak, uzaktan

AFC : English Turkish

"American Football Conference (Amerikan Futbol Konferansı)"; Ulusal Futbol Ligi’nin iki konferansından biri (kendi içindeki bölümleri: AFC-Doğu, AFC-Merkez ve AFC-Batı)

AFC : English Turkish

"Application Foundation Classes (Uygulama Temeli Sınıfları)"; (Bilgisayara) Java temelli uygulamalar oluşturmak için kullanılan Java sınıfı kütüphaneler (Microsoft ürünü)

AFEARED : English Turkish

adj. korkan, korkmuş

AFEBRILE : English Turkish

adj. ateşsiz, ateşi olmayan, hararetli olmayan

AFF : English Turkish

ilgisi olan, benzerliği olan

AFFABILITY : English Turkish

n. nezaket, tatlılık, hoşluk, sokulganlık, naziklik

AFFABLE : English Turkish

adj. nazik, hoş, sokulgan

AFFABLENESS : English Turkish

n. nezaket, hoşluk, dostanelik, arkadaşlık, samimiyet

AFFABLY : English Turkish

adv. nezaketle, şefkatle, cana yakın bir şekilde, tatlılıkla, hoş bir şekilde

AFFAIR : English Turkish

n. iş, mesele, konu, olay, şey, ilişki, gönül macerası

AFFAIR OF HONOR : English Turkish

namus meselesi, şeref meselesi

AFFAIR OF THE DIAMOND NECKLACE : English Turkish

Kraliçe’nin Elmas Kolyesi Olayı; Kraliçe’nin Kolyesi, Fransa’da 16’ncı Louis’nin sarayında Fransız Devrimi’nden hemen önce meydana gelmiş, kamuoyunca suçlu bulunan kraliçe Marie Antoniett’in de karıştığı merak konusu skandal