Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

AFFAIR OF THE HEART : English Turkish

gönül işi, aşk meselesi

AFFAIRE : English Turkish

n. aşk ilişkisi, ilişki

AFFAIRS : English Turkish

n. işler

AFFAIRS OF HONOR : English Turkish

namus meseleleri, bir kimsenin itibarıyla ilgili meseleler

AFFAIRS OF STATE : English Turkish

kamu işleri, devlet işleri, hükümeti ilgilendiren konular

AFFAIRS OF THE HEART : English Turkish

n. gönül iğleri, gönül işleri

AFFEAR : English Turkish

v. korkutmak, ürkütmek, dehşete düşürmek

AFFECT : English Turkish

v. etkilemek, etki etmek; dokunmak, sarsmak; üzmek, bozmak; tutmak, numarası yapmak, taslamak, yaşamak ( de), sevmek, hoşlanmak

AFFECT : English Turkish

n. heyecan, arzu

AFFECT AN ACCENT : English Turkish

v. aksanlı konuşmak, aksan takınmak

AFFECT IGNORANCE : English Turkish

ilmemezlikten gelmek, bilmiyormuş gibi yapmak

AFFECT STUPIDITY : English Turkish

v. aptal numarası yapmak

AFFECT THE HEALTH : English Turkish

sağlığa dokunmak

AFFECT THE WOODS : English Turkish

v. ormanda yaşamak [bot., zool.]

AFFECT TO SLEEP : English Turkish

v. uyuma numarası yapmak

AFFECTATION : English Turkish

n. yapmacık tavır, numara, gösteriş, eda, taklit, naz

AFFECTED : English Turkish

adj. etkilenmiş; sarsılmış, üzülmüş, etki altında kalmış; yakalanmış [tıp.]; yapmacık, numaracı, taklitçi, eğilimli, düşkün

AFFECTED BY : English Turkish

müteessir

AFFECTED HIS RIGHT : English Turkish

hakkını ihlal etti, hakkını ihlal etti, hakkını çiğnedi

AFFECTEDLY : English Turkish

adv. yapmacık bir şekilde, yapmacık ve samimiyetsiz bir şekilde; yapay olarak, doğal olmayan bir şekilde, gösterişle; taklit edici bir şekilde

AFFECTEDNESS : English Turkish

n. yapmacıklık, samimiyetsizlik, yapar gibi görünme durumu, yapmacık olma

AFFECTER : English Turkish

n. yapmacık kimse, samimi olmayan kimse, yapmacık bir şekilde hareket eden kimse

AFFECTING : English Turkish

adj. etkileyen, etkileyici; numaracı, yapmacıklı

AFFECTINGLY : English Turkish

adv. etkileyici bir tarzda

AFFECTION : English Turkish

n. sevgi, düşkünlük, meyil, eğilim; etkileme; şefkât; hastalık