Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
AFFUSION : English Turkish

n. dökme, törensel amaçlarla su dökmek (vaftiz gibi)

AFGHAN : English Turkish

adj. Afgan, Afganistan ile ilgili

AFGHAN : English Turkish

n. afgan, afganlı, afganca

AFGHANI : English Turkish

n. Afgani, Afganistan’da ana para birimi

AFGHANI DARK : English Turkish

n. Afgan koyusu; bir esrar türü

AFGHANISTAN : English Turkish

n. Afganistan

AFIBRINOGENEMIA : English Turkish

n. afibrinojenemi, (Tıp) kanda fibrinojen yokluğu, kanda I. pıhtılaşma faktörü eksikliği

AFICIONADA : English Turkish

n. tutkun, hevesli taraftar, fanatik, hayran (kadın veya kız)

AFICIONADO : English Turkish

n. meraklı [spor.], boğa güreşi meraklısı

AFIELD : English Turkish

adv. kırlara, kırda, evden uzak, uzağa, yolunu şaşırmış

AFIRE : English Turkish

adj. yanan, alevler içindeki, tutuşmuş

AFIRE : English Turkish

adv. yanan, tutuşmuş, alev alev

AFK : English Turkish

"Away From Keyboard (Klavyeden Uzakta)"; şu anda bilgisayarda değilim ancak kısa bir süre sonra geleceğim (İnternet argosu)

AFL : English Turkish

"American Federation of Labor (Amerikan İşçi Federasyonu)"; Amerikan Sendikalar Birliği

AFL : English Turkish

"American Football League (Amerikan Futbol Ligi)"; Birleşik Devletler’de profesyonel bir futbol ligi

AFLAME : English Turkish

adj. yanan, alevler içindeki, tutuşmuş

AFLAME : English Turkish

adv. yanan, tutuşmuş, alev alev, alevler içinde

AFLIGHT : English Turkish

adv. uçmakta, havada

AFLOAT : English Turkish

adj. su üstünde, suda, su içinde, su basmış, denizde, havada, dolaşmakta (söylenti v.s.)

AFLOAT : English Turkish

adv. yüzmekte, su üzerinde, denizde, havada, su basmış

AFLOOD : English Turkish

adj. su basmış, taşmış, ezilmiş

AFLUTTER : English Turkish

adj. titreme halindeki, çarpıntılı

AFLUTTER : English Turkish

adv. titreyerek

AFN : English Turkish

"American Forces Network (Amerikan Kuvvetleri Ağı)"; Birleşik Devletler ordusunun, Birleşik Devletler dışındaki radyo ve televizyon istasyonu

AFOOT : English Turkish

adj. yürüyerek, yaya, ayakta, hazırlanan