English Turkish
AARON : English Turkish
n. bir erkek adı; soyadı; Musa’nın ağabeyi, İbranilerin ilk başrahibi (İncil)
AARON'S BEARD : English Turkish
n. sarı kantoron
AARON'S ROD : English Turkish
sığırkuyruğu
AARONIC : English Turkish
adj. Harun’dan gelen rahipler silsilesine ait, Harun’dan gelen rahipler silsilesinin; daha alt seviyelerdeki rahipler sırasına ait, daha alt seviyelerdeki rahipler sırasıyla ilgili, daha alt seviyelerdeki rahipler sırasının (Mormonluk)
AAS : English Turkish
"Associate in Applied Sciences (Uygulamalı Bilimler Önlisansı)", Amerikan kolejleri tarafından, uygulamalı bilim alanında verilen bir önlisans derecesi
AAUP : English Turkish
"American Association of University Professors (Amerikan Üniversite Profesörleri Derneği)", öncelikli olarak profesörlerin akademik özgürlüğünü korumaya kendini adamış Amerikan kuruluşu
AB : English Turkish
"air base (hava üssü)", Hava Kuvvetleri’nin askerî istasyonu, Hava Kuvvetleri’nin eğitim ve operasyon merkezlerinden biri
AB : English Turkish
n. İbrani takviminin on birinci ayı
AB INITIO : English Turkish
aşlangıçtan
AB INTESTATO : English Turkish
adv. (Latince) vasiyet bırakmadan vefat (Louisiana Medeni Yasası, ABD)
AB INVITO : English Turkish
onun iradesine karşı
AB IRATO : English Turkish
öfkeyle
AB OVO : English Turkish
adv. başlangıçta, baştan itibaren, herşeyden önce
ABA : English Turkish
n. bir erkek adı (İbranice)
ABA : English Turkish
n. aba, deve veya teke kılından dokunmuş elbise; bu kumaştam imal edilen ve geleneksel olarak Araplar tarafından giyilen elbise
ABA CLOTH : English Turkish
n. aba kıyafeti, deve veya teke kılından dokunmuş elbise
ABA EBAN : English Turkish
(Aubrey Solomon Eban olarak doğumlu,
2002), İsrailli önde gelen diplomat ve yazar, İsrail’in eski ABD ve Birleşmiş Milletler Büyükelçisi
ABACA : English Turkish
n. halat ve diğer malzemeleri yapmak için kullanılan uzun elyaflı ürünler elde edilen Filipinler bitkisi
ABACCA : English Turkish
n. Filipinlerde uzun lifler veren muz bitkisi
ABACINATE : English Turkish
v. gözlerine kızgın mil çekerek birilerini kör etme
ABACK : English Turkish
adv. geri, geriye; pupada; kıç tarafta
ABACTERIAL : English Turkish
adj. bakterinin sebep olmadığı, bakteriyel olmayan
ABACTOR : English Turkish
n. sığır hırsızı
ABACUS : English Turkish
n. abaküs, sayı boncuğu, sütun başlığı
ABADDON : English Turkish
n. cehennem; Zebani, cehennem bekçisi (cehennem meleği)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani