Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ABLED : English Turkish

n. özl yeteneklere sahip olma

ABLEISM : English Turkish

n. muhtaç insanlara karşı ayrımcılık, fiziksel engelli insanlara karşı önyargı

ABLEPSIA : English Turkish

n. körlük, görememe durumu

ABLET : English Turkish

n. akbalık

ABLOOM : English Turkish

adj. çiçekli

ABLOOM : English Turkish

adv. çiçeklerle dolu

ABLUSH : English Turkish

adj. yüzü kızarmış

ABLUTHOPHOBIA : English Turkish

n. banyo yapma korkusu

ABLUTION : English Turkish

n. aptes, boy abdesti, yıkanma, temizleme

ABLUTIONARY : English Turkish

adj. vücudu yıkamakla alakalı

ABLUTIONS : English Turkish

n. (İngiliz İngilizcesi) askeri bir üsteki banyo ve tuvalet imkanlarının bulunduğu bina (ordu Argosu)

ABLUTOMANIA : English Turkish

n. birisinin kendisini yıkama korkusu, yıkanma korkusu

ABLUTOPHOBIA : English Turkish

n. banyo yapma korkusu

ABLY : English Turkish

adv. beceriyle, basariyla, ustalikla, hünerle

ABM : English Turkish

"Anti-Ballistic Missile Treaty (Anti-Balistik Füze Anlaşması)"; ABD ve eski Sovyetler Birliği arasında 1972 yılında imzalanmış olan ve her iki tarafın da edinebilecekleri anti-balistik füze fırlatıcısı sayısını 200 ile sınırlayan silahlanma kontrolü anlaşması

ABMURE : English Turkish

v. mantıksız ve saçma önerilerde bulunmak, beyin fırtınası toplantıları esnasında aptallık ve salakça şeyler yaparak sessizliği bozma

ABN : English Turkish

adj. hava indirme, havadan taşınan; havada; uçakla nakledilen (Askeri); uçuşta, uçuş

ABNAKI : English Turkish

n. Abenakili, yerli Abenaki kabilesi üyesi

ABNAKI : English Turkish

n. Abenakili, kuzeydeki New England ve güneydeki Quebec’te Amerikan Yerli kabilesi; Abenakili yerliler tarafından konuşulan iki dilden herhangi biri

ABNEGATE : English Turkish

v. inkâr etmek, yadsımak, tanımamak; reddetmek

ABNEGATION : English Turkish

n. inkâr, yadsıma, feragat, vazgeçme, fedakârlık

ABNEGATOR : English Turkish

n. feragat eden kimse, vazgeçen veya feragat eden kimse

ABNER : English Turkish

n. bir erkek adı; (İncil) Saul’un kuzeni ve ordusunun komutanı

ABNORMAL : English Turkish

adj. anormal, olağandışı

ABNORMAL BITE : English Turkish

alt ve üst dişlerin uyumsuzluğu (Diş hekimliği)