Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ABOMASAL : English Turkish

adj. geviş getiren hayvanlarda dördüncü mide ile ilgili olarak

ABOMASUM : English Turkish

n. geviş getiren hayvanlarda dördüncü mide

ABOMASUS : English Turkish

n. geviş getiren hayvanlarda dördüncü mide (ayrıca abomasum)

ABOMINABLE : English Turkish

adj. iğrenç, berbat, tiksindirici

ABOMINABLE BEHAVIOR : English Turkish

iğrenç davranış, korkunç eylemler, tiksinti uyandıran davranış

ABOMINABLE SNOWMAN : English Turkish

kar adam, yeti

ABOMINABLENESS : English Turkish

n. iğrençlik, tiksindiricilik; nahoşluk, tatsızlık; kalitesizlik, fenalık/kusurluluk

ABOMINABLY : English Turkish

adv. alçakça; fena halde; ahlaksızca

ABOMINATE : English Turkish

v. nefret etmek, iğrenmek, tiksinmek

ABOMINATION : English Turkish

n. iğrenme, nefret, nefret edilen şey

ABOMINATOR : English Turkish

n. tiksinen veya iğrenen kimse

ABORAD : English Turkish

adv. ağızdan uzağa yöneltilmiş (Anatomi, Zooloji)

ABORAL : English Turkish

adj. ağızdan uzakta veya ağızın karşısında (Anatomi, Zooloji)

ABORIGINAL : English Turkish

n. yerli

ABORIGINAL : English Turkish

adj. yerli, yerlisi olan

ABORIGINAL FORESTS : English Turkish

eskidenberi varolan ormanlar, bir bölgede başlangıçtan itibaren var olmuş orman

ABORIGINAL SIN : English Turkish

ilk günah, Hz. Adem ve Hz. Havva tarafından Cennet'te işlenen insanlığın ilk günahı

ABORIGINALITY : English Turkish

n. aborijinlik, aborijin olma niteliği

ABORIGINALLY : English Turkish

adv. başlangıçtan itibaren

ABORIGINE : English Turkish

n. Aborijin, yerel Avustralya’nın koyu tenli halkının üyesi

ABORIGINE : English Turkish

n. yerli, yerli kimse, bir bölgenin orijinal yerleşikleri olduğu değerlendirilen insanlardan olan kimse

ABORIGINES : English Turkish

n. bitki örtüsü, yerli halk, yöresel hayvanlar

ABORIGINIES : English Turkish

n. Aborijinler, Avustralya’da ilk yaşayan halk

ABORNING : English Turkish

adv. yaratılma sürecinde

ABORT : English Turkish

v. çocuk düşürmek, düşük yapmak, gelişememek, başarısızlıkla sonuçlanmak, durdurmak, iptal etmek; (Bilgisayar) prosedürü durdurmak