Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
HYPERMARKET : English Turkish

n. hipermarket

HYPERMEDIA : English Turkish

n. hipermedya, hiperortam, (Bilgisayar) kullanıcıların aralarında düzlemsel olmayan bir şekilde hareket edebileceği şekilde çeşitli türde medyanın bir hipermetin tarafından bağlandığı sistem (World Wide Web {Dünya Çapında Ağ} bu türlü bir sistemdir)

HYPERMETAMORPHOSIS : English Turkish

n. hipermetamorfoz, hiperbaşkalaşım, bazı böcek larvası türlerinin biçim ve yapılarında aşırı değişime uğradıkları başkalaşım (Zooloji)

HYPERMETRIC : English Turkish

adj. hipermetrik, standart ölçü birimi veya satır üzerinde bir veya daha fazla hecesi olan; bu fazlalık hecelerden biri olma

HYPERMETRICAL : English Turkish

adj. hipermetrik, standart ölçü birimi veya satır üzerinde bir veya daha fazla hecesi olan; bu fazlalık hecelerden biri olma; normal ölçüyü aşan

HYPERMETROPE : English Turkish

n. hipermetrop, hipermetropi (yakını iyi görememe) rahatsızlığı olan kimse

HYPERMETROPIA : English Turkish

n. hipermetropluk

HYPERMETROPIC : English Turkish

adj. hipermetrop

HYPERMNESIA : English Turkish

n. hipermnezi, aşırıbellem, genelde mükemmel hafıza

HYPERMNESIC : English Turkish

adj. hipermnezik, aşırıbellekli, genelde mükemmel hafızası olan

HYPERNYM : English Turkish

n. hipernim, genel terim, kapsayıcı terim, şemsiye tabir, genişletilmiş bir anlamı olan ve içine daha spesifik kelimeler giren bir kategori oluşturan kelime, belirtilmiş olan bir kelimeden daha genel bir anlamı olan kelime, anlamı bir veya daha fazla diğer kelimenin anlamını da içeren kelime ("musical instrument {müzik aleti}" kelimesi "piano {piyano}" kelimesinin hipernimidir), üstanlamlık (Dilbilim)

HYPERON : English Turkish

n. hiperon, bir nükleondan (çekirdek parçacığından) görece daha büyük olan öz parçacık

HYPEROPE : English Turkish

n. hiperop, hipermetrop, hipermetropi (yakını iyi görememe) hastası

HYPEROPIA : English Turkish

n. hipermetropi, yakını iyi görememe rahatsızlığı, uzak objeleri yakındakilerden daha iyi görebilme yetisi

HYPEROPIC : English Turkish

adj. hiperopik, yakını iyi görememe, uzakgörür, uzak objeleri yakındakilerden daha iyi görme

HYPEROSMIA : English Turkish

n. hiperozmi, aşırı derecede koku alma duyusu

HYPEROSMIC : English Turkish

adj. hiperozmik, aşırı derecede koku alma duyusu olan

HYPEROSTOSIS : English Turkish

n. hiperostoz, kemik irileşmesi, aşırı kemik büyümesi (Tıp)

HYPEROSTOTIC : English Turkish

adj. hiperostotik, hiperostoz ile ilgili; kemik irileşmesi çeken, aşırı kemik büyümesi yaşayan (Tıp)

HYPERPARASITE : English Turkish

n. hiperparazit, başka bir parazitle yaşayan parazit organizma (Biyoloji)

HYPERPARASITIC : English Turkish

adj. hiperparazitik, başka bir parazitin vücudu üzerinde parazit şeklinde yaşama (Biyoloji)

HYPERPARASITISM : English Turkish

n. hiperparazitizm, bir parazitin başka bir parazitin vücudu üzerinde yaşaması (Biyoloji)

HYPERPARATHYROIDISM : English Turkish

n. hiperparatiroidizm, paratiroid bezlerinin anormal bir şekilde aktif olması durumu (Tıp)

HYPERPHAGIA : English Turkish

n. hiperfaji, açlık hastalığı, doymazlık, bulimia, aşırı iştahlılık durumu, sürekli açlık durumu

HYPERPHAGIC : English Turkish

adj. hiperfajik, açlık hastalığı çeken, doymazlık yaşayan, aşırı iştahlılık durumu yaşayan, sürekli açlık durumu çeken