English Turkish
HYPOPOTASSEMIC : English Turkish
adj. hipopotasemik, hipopotasemi ile ilgili, kanında potasyum düzeyi anormal derecede düşük olan (Tıp)
HYPOPROSEXIA : English Turkish
n. hipoproseksi, anormal derecede sınırlı duyma mesafesi
HYPOPROTEINEMIA : English Turkish
n. hipoproteinemi, kanda protein düzeyinin anormal derecede düşük olması (Tıp)
HYPOPROTEINEMIC : English Turkish
adj. hipoproteinemik, hipoproteinemi ile ilgili, kanında protein düzeyi anormal derecede düşük olan (Tıp)
HYPOPYON : English Turkish
n. hipopiyon, gaz çapaklanması, gözün dış çeperinde iltihap toplanması (Gözbilimi)
HYPOSCLERAL : English Turkish
adj. göz akının altında
HYPOSECRETION : English Turkish
n. hiposekresyon, salgı azlığı, düşük salgı seviyesi
HYPOSENSITISATION : English Turkish
n. (Britanya İngilizcesi) hiposensitizasyon, (Tıp) hassaslıkta azalma, duyarlılıkta düşme; hassaslıkta düşüş süreci (hyposensitization olarak da yazılır)
HYPOSENSITIVE : English Turkish
adj. hiposensitiv, hassaslığı azaltılmış, duyarlılığı düşürülmüş (Tıp)
HYPOSENSITIVITY : English Turkish
n. hiposensitivite, azaltılmış hassaslık, düşürülmüş duyarlılık (Tıp)
HYPOSENSITIZATION : English Turkish
n. (Amerikan İngilizcesi) hiposensitizasyon, (Tıp) hassaslıkta azalma, duyarlılıkta düşme; hassaslıkta düşüş süreci (hyposensitisation olarak da yazılır)
HYPOSENSITIZE : English Turkish
v. hassaslığını azaltmak, duyarlılığını düşürmek (Tıp)
HYPOSTASIS : English Turkish
n. hipostaz, tanrısal ilkeler, hazreti İsa'nın kişiliği, kan toplanması
HYPOSTASISE : English Turkish
v. (Britanya İngilizcesi) varlığını kabul etmek, varlığını tanımak, gerçeklik olarak kabul etmek; sağlam bir gerçeklik olarak sunmak (hypostasize olarak da yazılır)
HYPOSTASIZE : English Turkish
v. (Amerikan İngilizcesi) varlığını kabul etmek, varlığını tanımak, gerçeklik olarak kabul etmek; sağlam bir gerçeklik olarak sunmak (hypostasise olarak da yazılır)
HYPOSTATIC : English Turkish
adj. hipostatik, Tanrılık'ta bulunan üç kişiden herhangi birinin varlık veya kişiliği ile ilgili (Dinbilim); kan toplaması sonucu, bir organda kan toplanmasıyla ilgili (Tıp); epistatik, bir karakterin ortaya çıkmasında farklı genler arasında baskılayıcı etkilerin olması durumu (Genetik)
HYPOSTATISE : English Turkish
v. varlığını kabul etmek, varlığını tanımak, gerçeklik olarak kabul etmek
HYPOSTATIZE : English Turkish
v. varlığını kabul etmek, varlığını tanımak, gerçeklik olarak kabul etmek
HYPOSTHENIA : English Turkish
n. hiposteni, zayıflık, kuvvetsizlik
HYPOSTHENIC : English Turkish
adj. hipostenik, hiposteni çeken, zayıf, kuvvetsiz, anormal derecede dermansız (Tıp)
HYPOSTYLE : English Turkish
n. hipostil, kolonlarla desteklenmiş çatısı olan bina, hipostil bina
HYPOSTYLE : English Turkish
adj. (Mimarlık) hipostil, kolonlarla desteklenmiş çatısı olan, bir tavan veya çatıyı tutan pek çok kolonu olan
HYPOSULFITE : English Turkish
n. hiposülfit, tuz veya hiposülfüröz asit (Kimya)
HYPOSULFUROUS : English Turkish
adj. hiposülfüröz asit ile ilgili
HYPOSULPHITE : English Turkish
n. (Kimya) hiposülfit, tuz veya hiposülfüröz asit; tiyosülfürik asit
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani