Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

HYPOTENSION : English Turkish

n. hipotansiyon, düşük tansiyon

HYPOTENSIVE : English Turkish

adj. düşük tansiyonlu, düşük tansiyon ile ilgili, düşük tansiyona neden olan (Tıp)

HYPOTENSOR : English Turkish

n. hipotensör, (Tıp) düşük tansiyona neden olan madde, kan basıncını düşürmek için kullanılan madde

HYPOTENUSE : English Turkish

n. hipotenüs

HYPOTERMIC NEEDLE : English Turkish

n. enjeksiyon iğnesi, şırınga

HYPOTHALAMIC : English Turkish

adj. hipotalamik, hipotalamus (hipofizin üst tarafındaki arabeyin bölgesi) ile ilgili

HYPOTHALAMUS : English Turkish

n. hipotalamus, hipofizin üst tarafındaki arabeyin bölgesi, beynin otonomik sinir sistemini kontrol eden bölgesi

HYPOTHEC : English Turkish

n. ipotek, rehin

HYPOTHECARY : English Turkish

adj. ipotekli

HYPOTHECATE : English Turkish

v. ipotek etmek, rehin vermek

HYPOTHECATED : English Turkish

adj. ipotek edilmiş, teminat olarak taahhüt edilmiş (Hukuk)

HYPOTHECATED ACCOUNT : English Turkish

ipotek edilmiş hesap, bir kredinin geri ödenmesi konusunda teminat olarak tutulan banka hesabı

HYPOTHECATION : English Turkish

n. ipotek etme, rehin verme

HYPOTHECATION AGREEMENT : English Turkish

ipotek etme anlaşması, rehin verme anlaşması, bir alacakla ilgili olarak bir kredinin geri ödeneceği teminatı veren anlaşma

HYPOTHECATION LETTER : English Turkish

ipotek mektubu, bir varlık üzerinde rehin hakkı veren belge

HYPOTHECATOR : English Turkish

n. ipotek alan kimse

HYPOTHENAR : English Turkish

n. hipotenar, küçük parmağında kökündeki alan (Anatomi)

HYPOTHENUSE : English Turkish

n. hipotenüs, sağ üçgen kenarının sağ açıya karşılığı (Geometri)

HYPOTHERMAL : English Turkish

adj. hipotermal, kayıtsız, soğuk, ilgisiz; ısının düşüşüyle ilgili, sıcaklığı düşürmeye meyilli

HYPOTHERMIA : English Turkish

n. hipotermia, vücut ısısının düşmesi, vücut ısısının normalden çok düşük olması durumu

HYPOTHERMIC : English Turkish

adj. hipotermik, kayıtsız, soğuk, ilgisiz; ısının düşüşüyle ilgili, sıcaklığı düşürmeye meyilli

HYPOTHESIS : English Turkish

n. hipotez, varsayım, kuram

HYPOTHESISE : English Turkish

v. varsaymak, farz etmek, varsayımda bulunmak, kuşkulu veya belirsiz bir temelde inanmak

HYPOTHESIST : English Turkish

n. hipotezci, varsayan, farz eden, varsayımda bulunan, kuşkulu veya belirsiz bir temelde inanan, teorisyen

HYPOTHESIZE : English Turkish

v. hipotez kurmak, varsayımda bulunmak, varsaymak