Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

HYTE : English Turkish

adj. çılgın, deli, kaçık

HYTHE : English Turkish

n. Hythe, Cinque Limanları'ndan biri olan Kent'te bulunan bir liman kasabası (İngiltere); Somerset kıyısında bir kasaba (İngiltere); Alberta'da bir köy (Kanada); Hithe, liman, küçük sığınak

HZ : English Turkish

n. Herz, saniyede bir devreye eşit olan frekans birimi (Fizik)

I : English Turkish

n. bir (romen)

I : English Turkish

n. i, i harfi, İngilizce alfabenin dokuzuncu harfi

I ADMIT : English Turkish

kabul ediyorum, itiraf ediyorum

I AGREE : English Turkish

katılıyorum, doğru, aynı fikirdeyim

I AM : English Turkish

Benim, ben varım, ben yaşıyorum, bir konumda bulunuyorum, belirli bir durumda varım

I AM 7 MONTHS PREGNANT : English Turkish

7 aylık hamileyim

I AM A BANKER : English Turkish

ankacıyım

I AM A HOUSEWIFE : English Turkish

ev hanımıyım

I AM A LESBIAN : English Turkish

lezbiyenim

I AM A MANAGER : English Turkish

yöneticiyim

I AM A PROGRAMMER : English Turkish

programcıyım

I AM A STUDENT : English Turkish

öğrenciyim

I AM A TEACHER : English Turkish

öğretmenim

I AM A TRANSIT PASSENGER TO NEW YORK : English Turkish

en new york'a transit giden bir yolcuyum

I AM A WORKER : English Turkish

İşçiyim

I AM AFRAID : English Turkish

interj. korkarım

I AM AFRAID THAT : English Turkish

ne yazık ki, Korkarım ki, üzgünüm fakat

I AM ALL EARS : English Turkish

can kulağı ile dinliyorum, dikkatimi veriyorum, dikkatli bir şekilde dinliyorum

I AM ALONE : English Turkish

en tek başınayım

I AM AN ENGINEER : English Turkish

mühendisim

I AM BLACK BUT COMELY : English Turkish

Siyahım fakat güzelim, esmer ve güzel kadından bahseden "Şrkıların Şarkısı"ndan bir ifade

I AM BORED : English Turkish

sıkıldım