Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ABORT A PROGRAM : English Turkish

ir programdan çıkma, bir programın çalışmasını durdurma

ABORT ATTACK : English Turkish

ir saldırıyı durdurma

ABORTED : English Turkish

adj. boşa çıkmış, başarısızlığa uğramış

ABORTED FETUS : English Turkish

elirli şartlar veya sebepler altında rahimden alınan fetüs; (Argo) başını bilinmeyen sebeplerden ötürü traş eden ve büyük bir fetüse benzeyen yetişkin adam

ABORTER : English Turkish

n. kürtaj olan kimse, zamanından önce hamileliğini sonlandıran kimse

ABORTICIDE : English Turkish

n. rahmin içerisinde iken bir fetüsün öldürülmesi

ABORTIFACIENT : English Turkish

adj. abortif, düşük ilacı

ABORTION : English Turkish

n. kürtaj, düşük, bebek aldırma, başarısızlık

ABORTIONAL : English Turkish

adj. kürtajla ilgili yada kürtajla karakterize (hamilelikte bebeğin aldırılması); başarısızlık, başarılı olunamayan şey

ABORTIONIST : English Turkish

n. kürtaj yapan kimse, düşük yaptıran kimse

ABORTIVE : English Turkish

adj. prematüre, erken doğmuş; verimsiz, düşük yaptıran; başarısız; kısır

ABORTIVE ATTACK : English Turkish

faydasız saldırganlık, etkisiz saldırı, başarısız taarruz

ABORTIVE ATTEMPT : English Turkish

aşarısız teşebbüs, başarılı olamamış çaba

ABORTIVE PLAN : English Turkish

suya düşmüş plan, başarılı olamamış plan

ABORTIVE SCHEME : English Turkish

suya düşmüş plan, başarılı olamamış plan

ABORTIVE STRIKE : English Turkish

çalışanlar tarafından gerçekleştirilen başarısız grev; başarısız saldırı

ABORTIVELY : English Turkish

adv. başarısız bir şekilde; zamanından önce; başarısızlıkla

ABORTIVENESS : English Turkish

n. verimsizlik, meyvesizlik

ABORTUS : English Turkish

n. aldırılmış veya düşürülmüş fetüs (Tıp)

ABOTH : English Turkish

n. Babalar Risalesi (Mişna’da bir bölüm)

ABOTH TRACTATE : English Turkish

Aboth risalesi; Mişna yazımlarının risale bölümü (Musevilik)

ABOU : English Turkish

n. Arapça bir isim

ABOU-HATZIRA : English Turkish

ir soyadı

ABOULIA : English Turkish

n. irade yitimi

ABOUND : English Turkish

v. bol olmak, çok olmak, dolu olmak, kaynamak