Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

ABOVE AND BEYOND : English Turkish

gerekenden fazla

ABOVE AVERAGE : English Turkish

normdan daha yukarıda

ABOVE AVERAGE RANGE : English Turkish

ortalama mesafenin üzerinde

ABOVE BOARD : English Turkish

adj. dürüst, hilesiz, doğru

ABOVE BOARD : English Turkish

dışarıya açık, ortada, gizli değil

ABOVE BOARD : English Turkish

(Deniz) bir yolcu gemisinde su seviyesinin üzerindeki kabinler

ABOVE GROUND : English Turkish

yer yüzeyinden yukarda; açıkça, açıkçası; yaşayan, canlı

ABOVE GROUND LEVEL : English Turkish

AGL, Yeryüzü Seviyesinin Üstünde, satıhtan yukarı, yeryüzünün üstünde yükseklik, satıhtan yukarıda yükseklik

ABOVE MENTIONED : English Turkish

adj. yukarıda adı geçen, yukarıdaki

ABOVE NAMED : English Turkish

daha önce belirtilen, aynı metinde daha önce bahsedilen

ABOVE PAR : English Turkish

ortalamanın üzerinde, beklentilerin ötesinde

ABOVE RUBIES : English Turkish

adj. çok değerli, paha biçilmez, bir servet değerinde

ABOVE SEA LEVEL : English Turkish

deniz seviyesinden daha yukarda

ABOVE SEASONAL NORMS : English Turkish

sezon ortalamasının üzerinde

ABOVE STANDARD : English Turkish

normdan daha yukarda, standartlardan daha yüksekte

ABOVE SUSPICION : English Turkish

şüphe edilmez, şüphe götürmez, güvenilir

ABOVE THE NORM : English Turkish

ortalamayı aşan, normal olarak görülenin ötesinde

ABOVE THE ORDINARY : English Turkish

n. olağanüstü, alışılmışın ötesinde

ABOVE THE SALT : English Turkish

adv. evsahipleri ile beraber

ABOVE THE WATER : English Turkish

adv. su seviyesinden yukarda; yönetme, başa çıkma (belirli bir durumda yada belirli koşullar altında)

ABOVE WATER : English Turkish

suyun yüzeyinin üstünde; tehlikesiz, risksiz

ABOVEBOARD : English Turkish

adj. çıplak, açık; adil, sadece

ABOVEGROUND : English Turkish

adj. toprak üstündeki, toprağın üzerinde olan, yeryüzündeki, açık

ABOVESTAIRS : English Turkish

n. üst katta

ABP : English Turkish

"Archbishop (başpiskopos)"; en yüksek mertebede piskopos