Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ABSENT-MINDEDLY : English Turkish

adv. şaşkınca, şaşkın bir halde

ABSENTE : English Turkish

adv. Latince "absente reo" (davalının hazır olmaması) deyiminin bir parçası

ABSENTEE : English Turkish

n. devamsız kimse, gelmeyen kimse; başka bir ülkede oturan mal sahibi, görevi başında bulunmayan kimse

ABSENTEE BALLOT : English Turkish

posta ile kullanılan oy

ABSENTEE LANDLORD : English Turkish

varlığının idaresini kiracısına bırakan mal sahibi

ABSENTEE VOTE : English Turkish

posta ile kullanılan oy

ABSENTEE VOTER : English Turkish

posta ile oy kullanan seçmen

ABSENTEE VOTING : English Turkish

n. ülke dışındaki yurttaşların oy hakkı, seçim günü normal seçmen bölgelerinde oy veremeyecek olan vatandaşların oy verme işlemi (genellikle posta ile gönderilen)

ABSENTEE'S PROPERTY : English Turkish

halihazırda var olmayan insanların varlıkları, nerede oldukları bilinmeyen insanlara ait varlıklar

ABSENTEEISM : English Turkish

n. devamsızlık, işe gelmeme; malının olduğu ülkede bulunmama

ABSENTEES' ASSETS : English Turkish

sahiplerinin ülkeden ayrılmalarından dolayı terkedilen mülk, düşman ülkelerce ele geçirilen varlık

ABSENTIA : English Turkish

n. Latince "in absentia" teriminin bir parçası (yokluk , önünde olmaması)

ABSENTLY : English Turkish

adv. dalgın dalgın, dalgınlıkla

ABSENTMINDED : English Turkish

adj. şaşırmış, kafası karışmış (aklını kaçırmış)

ABSENTMINDEDLY : English Turkish

adv. çıldırmışcasına, allak bullak

ABSENTMINDEDNESS : English Turkish

n. şaşırmış olma durumu, kafası karışmış olma durumu

ABSINTH : English Turkish

n. pelin, apsent

ABSINTHE : English Turkish

n. pelin, apsent

ABSINTHISM : English Turkish

n. aşırı derecede apsinte (alkollü likör) içmekten dolayı meydana gelen zehirlenme

ABSOLUTE : English Turkish

adj. mutlâk, kesin, tam, salt; kayıtsız şartsız, sınırsız; saf; katışıksız

ABSOLUTE ADVANTAGE : English Turkish

toplam avantaj, bir şirketin bir malı aynı endüstri kolundaki diğer işletmelerden daha ucuza üretebilme kabiliyeti (Ekonomi)

ABSOLUTE ALCOHOL : English Turkish

saf alkol, saf ispirto

ABSOLUTE ALTITUDE : English Turkish

mutlak irtifa, bir uçağın çıkabileceği maksimum irtifa

ABSOLUTE ASSIGNMENT : English Turkish

değiştirilemez veya iptal edilemez çek

ABSOLUTE CELL REFERENCE : English Turkish

mutlak hücre adresi, bir elektronik karttaki bir hücrenin kesin adres referansı