Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
MONOBLOCK : English Turkish

adj. yekpare gövdeli

MONOCEPHALOUS : English Turkish

adj. monosefal, tekbaşlı

MONOCEROS : English Turkish

n. (Astronomi) Büyükayı ve Küçükayı takım yıldızlarına yakın bir takım yıldızı; (Arkaik) tek boynuzlu at

MONOCHORD : English Turkish

n. sesölçer

MONOCHROMATIC : English Turkish

adj. tek renkli

MONOCHROME : English Turkish

n. tek renkli resim

MONOCHROME DISPLAY ADAPTER : English Turkish

Monokrom görüntü adaptörü, siyah beyaz görüntü kartı, yanlızca teks görüntülü monitörler için eski standart, MDA

MONOCLE : English Turkish

n. tek gözlük, monokl

MONOCOTYLEDON : English Turkish

n. monokotiledon, tek çenekli bitki

MONOCULAR : English Turkish

adj. tek gözlü, tek göz ile kullanılan

MONOD : English Turkish

n. (Adolphe Theodore) Protestan reformist papaz ve teolog; (Jacques) Fransız biyokimyacı; (Gabriel) Fransız tarihçi

MONODY : English Turkish

n. tek sesli mersiye, tek sesli şarkı, ses aynılığı

MONOGAMIST : English Turkish

n. tek eşli kimse

MONOGAMY : English Turkish

n. tekeşlilik, monogami

MONOGENESIS : English Turkish

n. tüm canlıların tek hücreden oluştuğu kuramı, insanların aynı soydan geldiği inancı

MONOGRAM : English Turkish

n. monogram, baş harflerle yapılan desen

MONOGRAM : English Turkish

v. yaptırmak

MONOGRAPH : English Turkish

n. monografi, tek bir konuyu inceleyen yazı

MONOGYNOUS : English Turkish

adj. tek karılı, tek pistilli

MONOHYDRATE : English Turkish

n. tek su moleküllü bileşik

MONOKINI : English Turkish

n. tek parça bikini

MONOLITH : English Turkish

n. tek parça anıt, yekpare dikme

MONOLITHIC : English Turkish

adj. yekpare, tek taştan yapılmış

MONOLOGUE : English Turkish

n. monolog

MONOMANIA : English Turkish

n. sabit fikir, saplantı, sabit fikirlilik