Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
MORNING SICKNESS : English Turkish

sabah bulantısı, hamilelerde sabah bulantısı

MORNING STAR : English Turkish

sabah yıldızı [astr.]

MORNINGSIDE : English Turkish

n. İngilizce konuşulan ülkelerde bazı kasabaların ismi

MORO : English Turkish

n. filipinli müslüman

MOROCCAN : English Turkish

n. Faslı

MOROCCAN : English Turkish

adj. Fas

MOROCCAN CIGARS : English Turkish

Fas sigara böreği, (Besin) içine et veya patates doldurularak kızartılmış yuvarlak hamurdan (sigara şeklinde sarılmış) yapılan Fas lezzeti

MOROCCAN CITIZEN : English Turkish

n. Fas vatandaşı (Kuzey Afrika'da bir ülke)

MOROCCAN CUSCUS : English Turkish

Fas kuskusu, buhar üstünde pişirilen ve meyvelerle servis edilen irmikten yapılan küçük daneli makarna

MOROCCO : English Turkish

n. Fas

MOROCCO LEATHER : English Turkish

n. sahtiyan, maroken

MORON : English Turkish

n. moron, geri zekâlı

MORONI : English Turkish

n. rolünün Tanrı'nın dünyadaki kilisesinin tamiri olduğunu iddaa eden Joseph Smith'e bağlı Son Gün Azizleri Kilisesinine göre bir melek ismi (Mormonizm)
Komoros'un başkenti (Hint okyanusunda bir ada)

MORONIC : English Turkish

adj. geri zekâlı gibi

MOROSE : English Turkish

adj. suratsız, somurtkan, asık suratlı

MOROSELY : English Turkish

adv. suratsızca

MOROSENESS : English Turkish

n. suratsızlık

MOROSITY : English Turkish

n. somurtkanlık

MORPETH : English Turkish

n. Wansbeck Nehri üzerinde kuzey İngiltere'de bir kasaba; İngiltere'nin kuzeyinde bir bölge

MORPHEME : English Turkish

n. morfem

MORPHEUS : English Turkish

n. rüya tanrısı [mit.], Morfeus [mit.]

MORPHIA : English Turkish

n. morfin

MORPHINE : English Turkish

n. morfin

MORPHINISM : English Turkish

n. morfin bağımlılığı

MORPHINOMANIAC : English Turkish

n. morfinman, morfin bağımlısı