Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

MURMUR : English Turkish

n. mırıltı, çağıltı, homurtu, söylenme, hırıltı

MURMUR : English Turkish

v. mırıldanmak, homurdanmak, söylenmek, uğuldamak, çağıldamak

MURMURATION : English Turkish

n. mırıldanma, homurdanma; sığırcık kuşları sürüsü

MURMURER : English Turkish

n. söylenen kimse, fısıldayan kimse, mırıldanan kimse; homurdanan kimse, şikayetçi kimse

MURMUROUS : English Turkish

adj. mırıldanma ile ilgili, alçak sesle sürekli ses çıkarma ile ilgili; mırıldanmalarla tanımlanan; fısıldayan; homurdanan

MURNAU : English Turkish

n. İtalya ve Augsburg (Almanya'nın güneyinde Bavyera eyaletinde bir şehir) arasında bulunan bir şehir

MUROMACHI BAKUFU : English Turkish

n. Muromachi Şogın yönetimi, Japonya'da 1336'dan 1573 'e kadar Şogın'lar tarafından yönetilen feodal askeri diktatörlük

MUROMACHI PERIOD : English Turkish

n. Muromachi dönemi, Japon tarihinde 1336'dan 1573 yılına kadar olan dönemi kapsayan çağ

MUROMACHI SHOGUNATE : English Turkish

n. Muromachi Şogın yönetimi, Japonya'da 1336'dan 1573 'e kadar Şogın'lar tarafından yönetilen feodal askeri diktatörlük

MURPHY'S LAWS : English Turkish

Murphy yasaları, hayatın en ironik şekilde işlediğini iddaa eden bir kısım komik özdeyişler (örneğin olmasını istemediğimiz çoğu şeyin genellikle olması, kötü zamanlarda bazı şeylerin daima yanlış gitmesi vb.)

MURRAIN : English Turkish

n. salgın hastalık (hayvan), lanet

MURRAM : English Turkish

n. Doğu Afrika’da yolları kaplamak için kullanılan toryum (Th-232) içeren doğal oluşumlu radyoaktif bileşik

MURRAY : English Turkish

n. bir erkek ismi; Avustralya'da bir nehir; (
1957) Sir George Gilbert (bilgin); (
1915) Sir James Augustus Henry (dil bilimci); Kuzey Amerika'da bir takım şehirlerin adı