Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
MUSB : English Turkish

müzik lisansı, müzikal bir lisans proğramı mezunu

MUSCA : English Turkish

n. böcek şeklindeki takım yıldızı (Astronomi)

MUSCADEL : English Turkish

n. misket şarabı, misket üzümünden üretilen Bordeaux şarabı

MUSCADELLE : English Turkish

n. muskat üzümünden üretilen Bordeaux (Bordo) şarabı

MUSCADET : English Turkish

n. Fransa'da yetişen beyaz üzüm çeşidi; Fransa'da Loire Vadisi'nden sek şarap tipi

MUSCADINE : English Turkish

n. misket üzümü, misket şarabı, misket

MUSCARINE : English Turkish

n. muskarin, zehirli bileşik, bazı mantar türlerinde bulunan alkaloit (Kimya)

MUSCARINIC : English Turkish

adj. muskarinik, muskarin ile ilgili, zehirli bileşikle ilgili, bazı mantar türlerinde bulunan alkaloit ile ilgili

MUSCAT : English Turkish

n. maskat, umman'ın başkenti

MUSCAT : English Turkish

n. misket üzümü, misket şarabı

MUSCAT WINE : English Turkish

misket şarabı, açık renkli misket üzümünden yapılan şarap

MUSCATEL : English Turkish

n. misket üzümü, misket şarabı

MUSCHELKALK : English Turkish

n. (Jeoloji) Alman Trias dönemi ortası üyesi (kalker yatakları serisini içeren)

MUSCI : English Turkish

n. (Botanik) bir bitki türü; yapraklı gametli bitki olan yosun

MUSCID : English Turkish

n. Muscidae familyasına ait herhangi bir böcek, bir sinek türü (karasinek dahil)

MUSCIMOL : English Turkish

n. (Kimya) hayvanlar ve dokular üzerinde yapılan deneylerde kullanılan gaba reseptöründe etkili agonist

MUSCLE : English Turkish

n. kas, adale, kas gücü

MUSCLE ACHE : English Turkish

kas ağrısı, kasta hissedilen ağrı, ağrıyan kas

MUSCLE BOUND : English Turkish

kasları gelişmiş, kaslı

MUSCLE SPASM : English Turkish

kas spazmı, vücudun hareket halinde olduğu zaman kasların gerilmesi sonucu ortaya çıkan ağrılı durum

MUSCLE TISSUE : English Turkish

kas dokusu, harekete izin veren bedensel doku (uzayabilen ve kasılabilen liflerden ve hücrelerden oluşan)

MUSCLEBOUND : English Turkish

adj. kaslı, adaleli, fazla çalışmış sert kasları olan (genellikle fazla egzersiz nedeniyle)

MUSCLED : English Turkish

adj. kaslı, adaleli

MUSCLEMAN : English Turkish

n. kaslı adam, güçlü adam, yapılı adam, güç merkezi; kaslı ve göz korkutucu görüntüsü nedeniyle tutulmuş olan kimse

MUSCLES : English Turkish

n. kaslar