Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
NARCOSYNTHESIS : English Turkish

n. narkosentez, uyuşturucu ilaçlar kullanarak ağır psikiyatrik rahatsızlıkları tedavi etmek için kullanılan yöntem (Tıp)

NARCOTERRORISM : English Turkish

n. narko terörizm, yasadışı uyuşturucu ticaretine müdahaleyi engellemek için yapılan terörizm, uyuşturucu ticaretinde yer alarak terörist faaliyetleri finanse etme eylemi

NARCOTERRORIST : English Turkish

n. narko terörist, narko terörizmde yer alan kimse

NARCOTHERAPY : English Turkish

n. narkoterapi, uyuşturucu ilaçlarla akıl hastalıkları tedavisi (Psikiyatri)

NARCOTIC : English Turkish

n. uyuşturucu madde, narkotik, uyuşturucu

NARCOTIC : English Turkish

adj. narkotik, uyuşturucu

NARCOTIC DRUGS : English Turkish

uyuşturucu maddeler, duyuları körelten ilaçlar; bağımlılık yapan ilaç

NARCOTICALLY : English Turkish

adv. uyuşturucu ilaç şeklinde, anestetik madde kullanarak; ağrı kesici olarak; yatıştırıcı bir şekilde

NARCOTICISM : English Turkish

n. uyuşturucu bağımlılığı, uyuşturucu madde bağımlılığı; narkoz

NARCOTINE : English Turkish

n. narkotin, tıpta kullanılan afyondan çıkarın madde

NARCOTISATION : English Turkish

n. uyuşturma, anestetizasyon; uyuşturucu maddeye maruz kalma; duyuları köreltme (ayrıca narcotization)

NARCOTISE : English Turkish

v. narkoz vermek, uyuşturucu madde ile tedavi etmek, birine uyuşturucu vermek; uyuşturucu maddeye maruz bırakmak; duyuları köreltmek, uyuşturucuya maruz bırakmak; uyuşturucu veya gevşetici görevi olmak (ayrıca narcotize)

NARCOTISM : English Turkish

n. uyuşturucu bağımlılığı

NARCOTIZATION : English Turkish

n. uyuşturma

NARCOTIZE : English Turkish

v. narkoz vermek, uyuşturmak, uyutmak

NARCOTRAFFICKER : English Turkish

n. uyuşturucu satıcısı, uyuşturucu kaçakçısı

NARD : English Turkish

n. hint sümbülü

NARDOO : English Turkish

n. Avustralya’ya özgü olan dört yapraklı yonca şeklindeki eğrelti otu

NARES : English Turkish

n. burun delikleri

NARGHILE : English Turkish

n. nargile

NARGILE : English Turkish

n. nargile

NARGILEH : English Turkish

n. nargile, dumanın solukla içeriye çeken boruya gelmeden önce su borusu ile filtrelendiği doğu ülkelerinde kullanılan pipo türü

NARIAL : English Turkish

adj. burun deliklerine ait veya ilgili olan

NARIFORM : English Turkish

adj. burun deliği şeklinde olan

NARIS : English Turkish

n. burun deliği, geniz (Anatomi)