Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
NATIONAL WATER CARRIER : English Turkish

İsrail’in her tarafına su taşıyan boru hattı sistemi

NATIONAL WATER CONDUIT : English Turkish

ülkenin kuzeyinden güneyine su taşıyan İsrail su taşıma sistemi

NATIONAL WILDLIFE : English Turkish

ulusal vahşi yaşam dergisi, çevrenin korunması ve vahşi yaşamla ilgili konuları işleyen iki ayda bir yayınlanan Amerikan dergisi

NATIONAL WILDLIFE FEDERATION : English Turkish

ulusal vahşi yaşam federasyonu, ABD ve Virgin Adaları'nda çevrenin ve soyu tehlikede olan türlerin korunması için çalışan büyük organizasyon, NWF

NATIONAL-SOCIALIST : English Turkish

nasyonal sosyalist, Nazi, Alman Nazi partisi üyesi

NATIONAL-SOCIALIST REGIME : English Turkish

nasyonal sosyalist rejim, Nazi rejimi, Nazi partisinin siyasi yönetimi

NATIONALISATION : English Turkish

n. yerlileştirme, vatandaşlığa kabul etme; ülke oluşumu; ulusal hale getirme (ayrıca nationalization)

NATIONALISE : English Turkish

v. yerlileştirmek, vatandaşlığa kabul etmek, vatandaşlık vermek; bütün millete ait yapmak; ulusal hükümet altına almak; ulus olmak (ayrıca nationalize)

NATIONALISED : English Turkish

adj. yerlileştirilmiş, vatandaşlık verilmiş; vatandaşlığa kabul edilmiş (ayrıca nationalized)

NATIONALISM : English Turkish

n. milliyetçilik

NATIONALIST : English Turkish

n. milliyetçi

NATIONALISTIC : English Turkish

adj. milliyetçiliğe ait

NATIONALISTICALLY : English Turkish

adv. milliyetçi olarak, ulusçu olarak, vatanına sadık bir şekilde

NATIONALITY : English Turkish

n. milliyet, uyruk

NATIONALIZATION : English Turkish

n. ulusallaştırma, devletleştirme, kamulaştırma

NATIONALIZE : English Turkish

v. millileştirmek, devletleştirmek, kamulaştırmak

NATIONALIZED : English Turkish

adj. yerlileştirilmiş, vatandaşlık verilmiş; vatandaşlığa kabul edilmiş (ayrıca nationalised)

NATIONALLY : English Turkish

adv. milletçe, ulusal olarak

NATIONHOOD : English Turkish

n. milliyet, ayrı birleşik ulus olma durumu

NATIONLESS : English Turkish

adj. vatansız, ulussuz, milletsiz

NATIONS OF THE WORLD : English Turkish

dünya ulusları, dünya ülkeleri, yabancı milletler

NATIONWIDE : English Turkish

adj. ülke çapında olan, ülke çapında yayılan, yurt genelinde olan

NATIONWIDE : English Turkish

adv. ülke çapında, yurt genelinde

NATIS : English Turkish

n. kalça, kıç, popo

NATIVE : English Turkish

n. yerli kimse, yerli hayvan, yerli mal