Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
NAVAID : English Turkish

n. seyrüsefer sırasında yardımcı olan elektronik aygıt veya sistem

NAVAJO : English Turkish

n. büyük çoğunluğu kuzey Meksika ve Arizona'da yaşayan Kuzey Amerika Kızılderili kabilesi; Navaho kabilesinin dili (ayrıca Navaho)

NAVAL : English Turkish

adj. savaş gemisi, deniz harp, deniz

NAVAL ACADEMY : English Turkish

deniz harp okulu

NAVAL ATTACHE : English Turkish

deniz ataşesi, deniz kuvvetleri konularıyla ilgili eğitim almış olan devlet görevlisi

NAVAL BASE : English Turkish

deniz üssü

NAVAL BATTLE : English Turkish

deniz savaşı, denizde gerçekleşen mücadele

NAVAL COMMANDO : English Turkish

deniz komandosu, filo, orduda dalgıçlar birliği

NAVAL COMMANDO BOAT : English Turkish

deniz komandosu botu, seçkin deniz birliklerini taşımak için kullanılan hızlı küçük tekne

NAVAL FORCE : English Turkish

deniz kuvveti, deniz gücü, donanma gücü

NAVAL FORCES : English Turkish

deniz kuvvetleri

NAVAL LAW : English Turkish

deniz hukuku, gemileri ve tekneleri yöneten düzenlemeler ve kanunlar

NAVAL MINE : English Turkish

deniz mayını, gemilere veya denizaltılarına zarar vermek amacıyla denize yerleştirilmiş olan patlayıcı

NAVAL OFFICER : English Turkish

deniz subayı

NAVAL OFFICERS : English Turkish

deniz subayları, gemi yönetiminden sorumlu olma görevleri olan kişiler

NAVAL POWER : English Turkish

donanması olan ülke

NAVAL REVIEW : English Turkish

deniz tekneleri gösterisi, donanma gemileri gösterisi

NAVAL STATION : English Turkish

deniz ikmal maddeleri mevki, deniz kuvvetlerine ait donanım saklama ve toplama yeri

NAVAL WARFARE : English Turkish

deniz savaşı, denizde gerçekleşen savaş, denizden yönlendirilen savaş

NAVARATRA : English Turkish

n. (Sanskritçe'de "dokuz gece" manasında) dokuz günlük büyük Hindu festivali (Hinduizm)

NAVARATRI : English Turkish

n. dokuz günlük büyük Hindu festivali

NAVARIN : English Turkish

n. (Fransızca) kuzu eti ve sebzeyle yapılan güveç

NAVE : English Turkish

n. tekerlek başlığı, kilise ortası

NAVEL : English Turkish

n. göbek, merkez, orta yer

NAVEL CORD : English Turkish

göbek bağı, göbek kordonu