Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
NEGATIVE ACKNOWLEDGEMENT : English Turkish

olumsuz alındı, bir veri paketinin eksik geldiğini ve yeniden gönderilmesi gerektiğini belirtmek için alış modeminden gönderen modeme gönderilen karakter veya ileti, NAK (Bilgisayar, Telekomünikasyon)

NEGATIVE AD : English Turkish

ir kişinin/ürünün olumlu niteliklerinin reklamını yapmayan aksine başka bir kişiyi/ürünü eleştiren ve kusurlarını ortaya çıkaran reklam (özellikle siyasi reklam)

NEGATIVE ANSWER : English Turkish

olumsuz yanıt, olumsuz cevap, olumlu olmayan cevap

NEGATIVE APPROACH : English Turkish

olumsuz yaklaşım, olumsuz muamele, olumlu olmayan yaklaşım

NEGATIVE ASPECTS : English Turkish

oluşuz yönler, dezavantajlar, olumsuz taraflar

NEGATIVE ATTITUDE : English Turkish

olumsuz tutum, inkâr veya reddetme ifade eden tutum, muhalif ilişki

NEGATIVE CAMPAIGN : English Turkish

negatif kampanya, bir adayın veya parti üyesinin kendi olumlu niteliklerini tanıtmadığı daha ziyade rakiplerini eleştirdiği ve onların hatalarını ortaya koyduğu siyasi kampanya

NEGATIVE CAMPAIGNING : English Turkish

n. kendi olumlu nitelikleri üzerinde durmak yerine dikkati rakibin olumsuz yönlerine çekerek avantaj sağlamaya çalışma eylemi

NEGATIVE CAPITAL : English Turkish

hisse sentlerinde ve para kaynaklarında büyük zararlar olduğu durum

NEGATIVE CHARGE : English Turkish

eksi yük, negatif elektrik, elektron tarafından taşınan yük türü

NEGATIVE CLAUSE : English Turkish

olumsuzluk şartı, olumsuzluk belirtmek için kullanılan cümle bölümü (Gramer)

NEGATIVE COMMAND : English Turkish

olumsuz emir, yapılmaması için verilen emir

NEGATIVE COMMANDMENT : English Turkish

olumsuz emir, yapılmaması için verilen emir

NEGATIVE CRITICISM : English Turkish

olumsuz eleştiri, olumsuz değerlendirme yapma, kusurlarını veya hatalarını bildirme

NEGATIVE ELECTRICITY : English Turkish

negatif elektrik, eksi yük, elektron tarafından taşınan yük türü

NEGATIVE EMOTION : English Turkish

olumsuz duygu, kötü his, olumlu olmayan his

NEGATIVE ENERGY : English Turkish

negatif enerji, olumlu yönlere doğru yöneltilmemiş olan güç, yıkıcı güç

NEGATIVE FEEDBACK : English Turkish

negatif geribesleme, olumsuz destek, eleştiri, olumsuz tepki

NEGATIVE FIGURE : English Turkish

negatif figür, olumsuz benzerlik, olumsuz imaj; sıfırdan az olan toplam

NEGATIVE G : English Turkish

negatif G, negatif hızlanma, yavaşlama

NEGATIVE INCOME TAX : English Turkish

negatif gelir vergisi, bir vatandaşa minimum geliri sağlamak için devlet tarafından yapılan ödeme

NEGATIVE INFLUENCE : English Turkish

n. olumsuz etki, her şeyi istenmeyen veya olumsuz şekilde etkileme gücü; hoşa gitmeyen etkisi olan şey veya kişi

NEGATIVE INJECTION : English Turkish

ekonomide para miktarını azaltan değişiklik

NEGATIVE INTEREST : English Turkish

negatif faiz, nominal indirimin enflasyon oranından daha düşük olduğu durum

NEGATIVE IONS : English Turkish

negatif iyonlar, negatif elektrik yükü taşıyan atomlar