English Turkish
NEGATIVE NOTE : English Turkish
olumsuz işaret, olumsuz belirti, olumsuz nota
NEGATIVE NUMBER : English Turkish
eksi sayı, sıfırdan daha az olan sayı, eksi
NEGATIVE OUTCOME : English Turkish
olumsuz sonuç, kötü netice, kötü sonuçlar
NEGATIVE PLEDGE : English Turkish
menfi rehin, mülkiyeti ipotek etmeme vaadi
NEGATIVE POLE : English Turkish
negatif kutup, eksi uç, katot
NEGATIVE PRECEPT : English Turkish
ir Yahudi’nin belli bir eylemi yapmasını yasaklayan dini kanun
NEGATIVE PRESCRIPTION : English Turkish
zaman aşımı
NEGATIVE REINFORCEMENT : English Turkish
olumsuz pekiştirme, istenilen davranış biçiminin devam etmesini cesaretlendirme yöntemi olarak tüm sıkıntıları ortaya koyma ve sonra da kaldırma tepkisi
NEGATIVE REINFORCER : English Turkish
olumsuz pekiştireç, belli bir davranışın devam etmesini teşvik etmek için hoş olmayan tüm uyarıcıları uzaklaştırma
NEGATIVE RESULT : English Turkish
olumsuz sonuç, olumsuz netice, arzu edilmeyen sonuç
NEGATIVE SIGN : English Turkish
eksi işareti
NEGATIVE STIGMA : English Turkish
olumsuz damga, utandırıcı unsur, utanç işareti
NEGATIVE TRADE BALANCE : English Turkish
(Uluslararası Ticaret) negatif ticari denge, ithal edilen malların ihraç edilenlerden daha fazla olduğunda meydana gelen durum
NEGATIVE TRAIT : English Turkish
olumsuz kişisel özellik, hoşa gitmeyen özellik, olumsuz nitelik
NEGATIVE VOTE : English Turkish
n. karşı oy, aleyhte oy
NEGATIVE YIELD : English Turkish
olumsuz getiri, zarar, kazanç eksikliği, negatif getiri
NEGATIVELY : English Turkish
adv. olumsuz bir şekilde, negatif bir şekilde; olumsuz tutum ile, olumlu bir şekilde olmadan
NEGATIVENESS : English Turkish
n. olumsuzluk, negatif olma durumu, negativizm; olumsuz veya kötü tutum; bir şeyin olumsuz olduğu seviye
NEGATIVISM : English Turkish
n. karşı gelme eğilimi
NEGATIVISTIC : English Turkish
adj. müzmin olarak olumsuz tutum içinde olan; müzmin olarak şüpheci
NEGATIVITY : English Turkish
n. negatif olma durumu, olumsuz veya karamsar olma niteliği
NEGATOR : English Turkish
n. olumsuz kimse, reddeden kimse
NEGATORY : English Turkish
adj. olumsuz, aksi, reddedici, negatif
NEGEV : English Turkish
n. Necef Çölü, İsrail'in güneyinde çöl bölgesi
NEGEV SETTLEMENTS : English Turkish
Necef yerleşkesi, İsrail'in Negev bölgesinde kurulmuş yerleşim yeri
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani