Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
NESTLIKE : English Turkish

adj. yuva gibi, yuvaya benzeyen

NESTLING : English Turkish

n. yavru kuş, kuş yavrusu, yavru

NET : English Turkish

n. ağ, file, tül, şebeke, tuzak

NET : English Turkish

v. ağ yapmak, ağ ile yakalamak, tuzağa düşürmek, kazanmak, kâr etmek

NET : English Turkish

adj. net, kesintisiz

NET 30 : English Turkish

n. ödemenin malların tesliminden itibaren 30 gün içerisinde yapılacağını gösterir ticari kredi

NET ABUSE : English Turkish

n. İnternet istismarı, İnterneti kötüye kullanma, birçok istenmeyen ileti göndererek haber gruplarına zarar verme teşebbüsü

NET BALL : English Turkish

n. iki takımın rakip takımın potasına top atarak puan kazanmaya çalıştıkları top oyunu

NET BASIS : English Turkish

kesintilerden sonraki geliri esas alan yöntem

NET CALL : English Turkish

ir iletişim aygıtının alış kalitesini belirlemek için yapılan yayın

NET CASH : English Turkish

nakit ödeme

NET CASH FLOW : English Turkish

net nakit akışı, bir işletmenin elinde kalan nakit bakiye (Muhasebecilik)

NET CASH IN ADVANCE : English Turkish

n. nakit peşin ödeme

NET CONGESTION : English Turkish

İnternet yoğunluğu, çok sayıda kullanıcının aynı zamanda İnternete bağlanmasının neden olduğu yoğun “trafik”

NET CURTAIN : English Turkish

n. tül perde

NET FUTURE VALUE : English Turkish

gelecekteki net değer, birleşik faize ek olarak ve daha az giderlerle gelecekteki gelir değeri (Muhasebecilik)

NET GOD : English Turkish

İnternette büyük popülerliğe sahip olan kimse

NET IMPORTS : English Turkish

net ithalat, bir ülkede ithalat ve ihracat değerleri arasındaki fark

NET INCOME : English Turkish

net gelir

NET MANAGE : English Turkish

n. İsrailli bilgisayar iletişim şirketi

NET NATIONAL PRODUCT : English Turkish

net milli hasıla, bir ekonomide değer düşürmek için finansörler tarafından yapılan indirilmelerle üretilen tüm mallar ve hizmetler

NET PAY : English Turkish

net ücret, net maaş, verdiler ve diğer ödemeler çıkarıldıktan sonra kalan maaş

NET PC : English Turkish

(Bilgisayar) Microsoft ve IBM tarafından geliştirilen Wintel platformu tabanlı basitleştirilmiş PC (yerel olarak Windows uygulamalarını çalıştırabilen, kolayca ağa bağlanabilen, uzaktan yönetilebilen)

NET POLICE : English Turkish

İnternette davranım kurallarını uygulayan insanlar grubu

NET PRESENT VALUE : English Turkish

net bugünkü değer, birleşik faiz kesintisi ile ve daha az giderlerle gelecekteki gelirin bugünkü değeri (Muhasebecilik)