Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

NEW CONCEPT : English Turkish

yeni kavram, yeni fikir, yeni düşünce tarzı, yeni bakış açısı

NEW DIMENSION : English Turkish

yeni bir boyut, keşfedilmemiş alan, beklenmedik gelişme

NEW DIPLOMACY : English Turkish

yeni diplomasi, diplomatik kararları ve tartışmaları halka açıklama

NEW DRIVER : English Turkish

acemi sürücü, sürücü belgesini iki yıldan daha az bir süre önce almış olan sürücü

NEW ECONOMIC POLICY : English Turkish

yeni ekonomi politikası, Sovyetler Birliği’nde 1920’de ortaya konulan ekonomik ilişkileri yönetme politikası, genel ekonomik durumdan devletin sorumluğu olduğu ve az oranda özel teşebbüse izin verilen politika

NEW ENGLAND : English Turkish

kuzeydoğu amerika eyaletleri

NEW ENGLAND JOURNAL OF MEDICINE : English Turkish

New England tıp dergisi, doktorların ve tıp araştırmacılarının çalışmalarını ve yeni keşifleri yayınlayan Amerikan dergisi (tıp mesleğinin önde gelen dergilerinden biri)

NEW FACE : English Turkish

yeni yüz, alışılmamış veya tanıdık olmayan kişi; ünlü bir kimsenin yeni görünümü

NEW FALLEN : English Turkish

yeni yağmış

NEW FLEDGED : English Turkish

yeni tüylenmiş, yeni çıkan

NEW FOUND : English Turkish

yeni bulunmuş, yeni keşfedilmiş

NEW FRONTIERS : English Turkish

n. yeni ufuklar

NEW GENERATION : English Turkish

yeni nesil, bir ürünün gelişimindeki yeni aşama, teknolojik ilerleme

NEW GUINEA : English Turkish

n. yeni gine

NEW HAMPSHIRE : English Turkish

New Hampshire eyaleti, ABD'nin kuzeydoğu bölümünde bir eyalet

NEW HAVEN : English Turkish

Konnektikıt'ta (ABD) bir şehir

NEW HORIZONS : English Turkish

yeni ufuklar, keşfedilmemiş yerler, yeni bölge

NEW INSTRUCTIONS : English Turkish

yeni talimatlar, yeni emirler, yeni açıklamalar

NEW ISRAELI SHEKEL : English Turkish

yeni İsrail şekeli, İsrail para birimi

NEW JERSEY : English Turkish

new jersey

NEW LEASE OF LIFE : English Turkish

n. yeniden doğma, yaşamak için bir şans, daha fazla yaşama zamanı

NEW LEASE ON LIFE : English Turkish

yeniden doğma, yaşamak için bir şans, daha fazla yaşama zamanı

English Turkish