English Turkish
NEZ : English Turkish
n. burun (Fransızca)
NEZ PERCE WAR : English Turkish
Nez Perce Savaşı, 1877 in İdaho'da 1877 yılında Nez Perce Kızılderili kabilesi ve ABD birlikleri arasında geçen ve kabilenin kızılderililer'in yaşaması için ayrılmış bölgeye göç ettirilmesi ile sonuçlanan savaş (ABD tarihi)
NEZARIM : English Turkish
n. Gazze Şeridi'nde Oslo'da tanımlanan İsrail yerleşim alanı
NFL : English Turkish
ulusal futbol ligi, ABD'de iki profesyonel futbol liginden biri
NFLD : English Turkish
Newfoundland eyaleti, doğu Kanada'da büyük bir ada ve eyalet
NFS : English Turkish
n. ağ dosya sistemi, diğer bilgisayarlarda bulunan dosyalara erişilebilmesine olanak sağlayan yerel alan ağı işletim sisteminin parçası (Bilgisayar)
NFV : English Turkish
net gelecek değer, gelecek kazanç değeri ve bileşik faizin eklenmesi masrafların çıkarılması ile (Muhasebe)
NFW : English Turkish
kesinlikle hayır! , hiçbir şekilde! , hiç şansın yok! (İnternet jargonu)
NGO : English Turkish
hükümetdışı organizasyon, bir hükümetin parçası olmayan organizasyon, doğrudan devlet yapısının bir parçası olmayan organizasyon
NGULTRUM : English Turkish
n. Bhutan para birimi
NH : English Turkish
New Hampshire Eyaleti, ABD'de bir eyalet
NH : English Turkish
nitrojen ve hidrojenden meydana gelen kimyasal grup
NHL : English Turkish
ulusal hokey ligi, ABD'de profesyonel hokey ligi
NI : English Turkish
n. nikel, metal alaşımlarda kullanılan sert gümüşi metalik bükülebilir element (Kimya)
NIACIN : English Turkish
n. niyasin, sinir sistemi ve sindirim sisteminin sağlığı için gerekli olan B kompleks vitamin, nikotinik asit
NIACINAMIDE : English Turkish
n. niasinamid, vitamin B eksikliğini gidermek için kullanılan organik niyasin bileşiği (Biyokimya)
NIAGARA : English Turkish
n. Niyagara
NIAGARA : English Turkish
n. Niagara şelalesine benzeyen güçlü su akıntısı
NIAGARA FALLS : English Turkish
niyagara şelalesi
NIAMEY : English Turkish
n. Niamey, Nijer'in başkenti
NIB : English Turkish
n. kalem ucu, gaga, kaba çekilmiş kahve
NIBAN DASHI : English Turkish
n. (Japon mutfağı) dashi çorbası suyunun ikinci kez hazırlanması
NIBBLE : English Turkish
n. dişleme, kemirme, yeme (balık)
NIBBLE : English Turkish
v. dişlemek, ısırmak, kemirmek, otlanmak, ilgilenmek
NIBBLER : English Turkish
n. dişleyen kimse veya şey, kemiren kimse veya şey
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani