Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ABSORPTION LOAN : English Turkish

massetme borcu, göçmenlere ülkeye adapte olmalarına yardım ederken fonların kaynağı olarak vatandaşlardan alınan özel vergi

ABSORPTION OF IMMIGRANTS : English Turkish

göçmen kabul etmek, ülkeye yeni yerleşimciler almak

ABSORPTION OF LIGHT : English Turkish

ışık soğurumu, geri çevirmeden güneş ışığı soğurumu

ABSORPTIVE : English Turkish

adj. emici, emen

ABSORPTIVE CAPACITY : English Turkish

emme kapasitesi, alabilmek, soğurabilmek

ABSORPTIVE POWER : English Turkish

emici güç, emebilme gücü veya kapasitesi; emme veya soğurma eğilimi

ABSORPTIVITY : English Turkish

n. emicilik

ABSQUATULATE : English Turkish

v. bir yerden aceleyle ayrılmak, çekip gitmek, basıp gitmek, gizlice kaçıp gitmek, toz olmak, ayrılmak (Konuşma Dili)

ABSQUATULATION : English Turkish

n. Bir yerden aceleyle ayrılma, bir yere beklenmedik bir şekilde ve izinsiz gitmek; kaçmak, hızlı bir şekilde ayrılmak, terketmek

ABSQUE : English Turkish

prep. absque (Latince)hariç, olmadan

ABSTAIN : English Turkish

v. kaçınmak, sakınmak, çekimser olmak; içkiden uzak durmak

ABSTAIN FROM : English Turkish

v. uzak durmak, bırakmak, katılmamak, kaçınmak

ABSTAIN FROM DRINKING : English Turkish

İçkiden uzak durmak, içmekten kaçınmak; alkol içmekten çekinmek

ABSTAIN FROM FORCE : English Turkish

güç kullanımından kaçınmak, güç kullanımını önlemek, güç kullanımından çekinmek, şiddeti önlemek

ABSTAIN FROM VOTING : English Turkish

v. çekimser olmak, oy vermemek

ABSTAINER : English Turkish

n. içki içmeyen kimse

ABSTAINING : English Turkish

n. çekimser, bir şeyden kaçınma eylemi, kendini kısıtlama eylemi

ABSTAINING FROM : English Turkish

ir şeyden uzak durmak, çekinmek

ABSTEMIOUS : English Turkish

adj. kanaatkâr ,az ile yetinen (yeme içmede)

ABSTEMIOUSLY : English Turkish

adv. aşırıya kaçmadan, ılımlı olarak, bir dereceye kadar, tutumlu bir şekilde

ABSTEMIOUSNESS : English Turkish

n. aşırıya kaçmama, feragat, azla yetinme, ölçülü olma

ABSTENTION : English Turkish

n. kaçınma, çekimser kalma, uzak durma

ABSTENTION FROM VOTING : English Turkish

çekimser kalma, çekimserlik

ABSTENTIONISM : English Turkish

n. oy kullanmama tutumu, oy verme karşıtlığı, siyasi bağlılıktan çekinmek

ABSTENTIONIST : English Turkish

n. oy verme karşıtı, çekimser, abstentionizmi uygulayan kimse, oyunu vermeyen kimse