Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ABUSIVE LANGUAGE : English Turkish

küfürlü dil

ABUSIVELY : English Turkish

adv. ağzı bozuk bir şeklide, kaba ve taciz edici dil ile; zararlı bir şekilde

ABUSIVENESS : English Turkish

n. küfürbazlık, taciz etme niteliği; kaba ve taciz edici dil kullanımı

ABUT : English Turkish

v. dayanmak; bitişik olmak

ABUT ON : English Turkish

ir yere bitişmek, sınır komşusu olmak, bitişik olmak

ABUT UPON : English Turkish

ir yere bitişmek, sınır komşusu olmak, bitişik olmak

ABUTILON : English Turkish

n. abütilon, ılık iklimlerde yetişen sarı, kırmızı veya mor çiçekleri olan otsul bitki

ABUTMENT : English Turkish

n. dayanak; köprü ayağı, kemer ayağı

ABUTTAL : English Turkish

n. dayanak; köprü ayağı, kemer ayağı

ABUTTALS : English Turkish

n. arazi sınırı

ABUTTER : English Turkish

n. komşu arazi sahibi

ABUTTING : English Turkish

adj. bitişik, yan yana; ortak sınırları olan

ABUTTING THE CITY : English Turkish

şehir ile bitişik olan, şehrin yanında olan, şehir sınırında olan

ABUZZ : English Turkish

adj. vızıltı çıkarmak, uğultulu bir şekilde ses çıkarmak; enerjik, hareketli

ABY WARBURG : English Turkish

n. (
1929) Alman sanat tarihçisi

ABYSM : English Turkish

n. sonsuz derinlik (şiir); uçurum, boşluk

ABYSMAL : English Turkish

adj. çok derin, dipsiz, sonsuz; berbat

ABYSMAL IGNORANCE : English Turkish

kara cahillik

ABYSMALLY : English Turkish

adv. berbat bir halde, derin bir biçimde, sınırsız olarak

ABYSS : English Turkish

n. derinlik, boşluk, uçurum

ABYSSAL : English Turkish

adj. abisal, boşluk ile ilgili, sınırsız, dipsiz; denizin en alt tabakalı ile ilgili olan

ABYSSAL DEPTH : English Turkish

abisal derinlik, denizin dibi düz alt tabakalarından herhangi biri

ABYSSINIA : English Turkish

n. Etiyopya, Habeşistan

ABYSSINIAN : English Turkish

n. etiyopyalı, habeş

ABYSSINIAN CAT : English Turkish

n. Habeş kedisi; uzun kulaklı, kısa kıllı ve gri benekli uzun ve zayıf kedi