English Turkish
ACCENTED : English Turkish
adj. aksan verilen, üzerinde durulan, vurgulu, vurgulu okunan
ACCENTED LETTER : English Turkish
vurgulu harf, vurgulanmış olan harf
ACCENTED SYLLABLE : English Turkish
n. vurgulu hece, vurgulanmış olan kelime
ACCENTOR : English Turkish
n. büyük dağbülbülü, serçeye benzeyen Avrasyalı ve Afrikalı ötücü kuş
ACCENTS : English Turkish
n. aksan, aksan işaretleri, şive
ACCENTUAL : English Turkish
adj. vurgulanan, vurgulu, önemi belirtilen; vurgu ile ilgili ve vurgu ile nitelenen
ACCENTUALLY : English Turkish
adv. aksan veya vurgu ile ilgili olarak, aksana uygun bir şekilde
ACCENTUATE : English Turkish
v. vurgulamak, vurgulu okumak; üzerinde durmak
ACCENTUATION : English Turkish
n. vurgulama, vurgulu okuma, vurgu işaretlerini koyma
ACCENTUATOR : English Turkish
n. önemini belirten kimse; vurgulayan kimse; konuşmasını vurgu ile telaffuz eden kimse
ACCEPT : English Turkish
v. kabul etmek, kabullenmek; onaylamak, anlamak; katlanmak, hazmetmek, üstlenmek, almak;
ACCEPT A BILL : English Turkish
poliçe kabul etmek, yasa tasarısını taslağını onaylamak
ACCEPT A GIFT : English Turkish
v. hediye almak, hediyeyi kabul etmek
ACCEPT AN OFFER : English Turkish
teklif kabul etmek, teklife razı olmak, teklife rıza göstermek; teklif almak
ACCEPT GUARANTEE : English Turkish
v. garanti almak, teminat almak (örneğin, çekinceler); teminat olarak kabul etmek (iş anlaşmasında)
ACCEPT SOMETHING AT ITS FACE VALUE : English Turkish
v. bir şeyi görünür değeri gibi kabul etmek, bir şeyi olduğu gibi kabul etmek
ACCEPT THE FACT : English Turkish
v. gerçeği kabul etmek, gerçekle yüzleşmek
ACCEPT THE SITUATION : English Turkish
durumu kabul etmek, durumu idare etmek, her şeyi olduğu gibi onaylamak, durumu kendi isteğiyle kabul etmek
ACCEPT THE WHOLE HOG : English Turkish
v. bir işi tamamıyla yapmayı kabul etmek, bir şeye tamamıyla sarılmak, bir şeyi olduğu gibi bütünüyle almak
ACCEPT WITH RESERVE : English Turkish
ihtiyat ile kabul etmek, tereddüt ile kabul etmek, birinin şüphe duyduğu halde kabul etmesi
ACCEPT WITHOUT RESERVE : English Turkish
şartsız kabul etmek, tereddütsüz kabul etmek, hiç şüphe duymadan kabul etmek
ACCEPTABILITY : English Turkish
n. uygunluk, kabul edilebilirlik
ACCEPTABILITY OF ADMISSION : English Turkish
ikrarın kabul edilebilirliği, adliye mahkemesinde ifadenin geçerliliği, adliye mahkemesinde itirafın güvenirliği
ACCEPTABILITY OF CONFESSION : English Turkish
itirafın kabul edilebilirliği, adliye mahkemesinde ifadenin geçerliliği, adliye mahkemesinde ikrarın güvenirliği
ACCEPTABILITY OF EVIDENCE : English Turkish
delillerin kabul edilebilirliği, adliye mahkemesinde kanıtların güvenirliği veya geçerliliği
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani