Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
THESE ONES : English Turkish

pron. bunlar

THESEUS : English Turkish

n. (Yunan Mitolojisi) minatoru öldüren kişi, Phaedra'nın kocası

THESIS : English Turkish

n. tez, sav, önerme, vurgulu hece (mısrada)

THESPIAN : English Turkish

n. oyuncu, tiyatrocu

THESPIAN : English Turkish

adj. tiyatroya ait

THESPIS : English Turkish

n. şair ve Yunan trajedisinin babası

THESSALONIANS : English Turkish

n. Havari Paul tarafından Selanik Hristiynları için yazılan Yeni Ahit'in iki kitabından biri

THESSALONICA : English Turkish

n. Selanik, Ege Denizi'nin bir körfezinde Yunanistan'ın kuzeydoğusunda bir liman

THESSALONIKI : English Turkish

n. Thessalonica, Selanik, Ege Denizi'nin bir körfezinde Yunanistan'ın kuzeydoğusunda bir liman

THESSALY : English Turkish

n. doğu orta Yunanistan'da bir bölge

THETA : English Turkish

n. Yunan alfabesinin sekizinci harfi

THEW : English Turkish

n. kas; kas gücü, kuvvet

THEWS : English Turkish

n. kuvvet, adaleler, kaslar, sinirler

THEY : English Turkish

pron. onlar, insanlar

THEY ARE THE ONES : English Turkish

kendi başlarına onlar, sadece onların başkası değil, sadece onlar sorumlu

THEY FIT ME LIKE A GLOVE : English Turkish

onlar beni tam uyuyorlar

THEY HAD SOMETHING GOING : English Turkish

aralarında yürüyen birşey vardı, birbirlerine karıştılar, bir ilişkileri vardı, bir aşk hikayesine dahil oldular

THEY PINCH ME : English Turkish

u ayağımı vuruyor

THEY SAY : English Turkish

derler ki, diyorlar ki, deniyor ki

THEY THAT SOW IN TEARS SHALL REAP IN JOY : English Turkish

gözyaşı dökenler neşe içinde mahsüllerini toplayacak, çok çalışarak acı çekenler bunun meyvelerini sonraki hayatta toplayacak

THEY'D : English Turkish

v. geçmiş zamanı ifade etmek için bir başka fiille birlikte kullanılan fiil

THEY'D : English Turkish

v. gelecek zamanı ifade etmek için bir başka fiille birlikte kullanılan fiil

THEY'LL : English Turkish

n. gelecek zamanı ifade etmek için bir başka fiille birlikte kullanılan fiil

THEY'RE : English Turkish

n. onlar mevcutlar, onlar yaşıyor, belirli bir pozisyonu işgal ediyorlar, belirli bir durumda mevcudiyetlerini sürdürüyorlar

THEY'VE : English Turkish

n. geçmiş zamanı ifade etmek için bir başka fiille birlikte kullanılan fiil; onlar sahipler, onların
'ı var